Birkaç gündür CHP içindeki çalkantılı ve sancılı süreci koltuk kavgalarından doğan ihanet ve sahte dostlukları anlatmaya çalıştım. Bunun nedeninin de ayrımcılık mezhep ve memleket kutuplaşmasından kaynaklandığını gördüm.
Fakat unutulan bir şeyi hatırlatmak da bizim işimiz. Tekirdağ’daki seçmen profili göç alım nedeniyle değişti. Her ne kadar kabul edilse de edilmese de artık Tekirdağ’ın neredeyse %35’i Anadolu’dan ve Karadeniz’den gelen vatandaşlardan oluşmaktadır. Kabul etseniz de sizin tabirinizle “doğuluların önemli bir oy potansiyeli vardır.
Her ne kadar Tekirdağ Şah Hatayi Alevi Bektaşi dernek başkanının genel başkan yardımcısını eleştirdiği yazıda 350 bin gibi bir kitlenin başkanı olduğunu ifade etse de daha azı da olsa bir kitle oluşturmaktadır.
Görünen o ki Tekirdağ’da seçmen kendi teşkilatını hür iradesiyle seçme özgürlüğüne sahip değil. Maalesef bir süredir yapılan ilçe kongrelerinde Alevi ve Anadolulu partilileri dışlama çalışmaları mevcut. Bu zihniyet devam ettiği sürece önce belediyeleri sonra da milletvekili sayılarını kaybedecekler.
Eğer genel başkan yardımcıları belediye başkan ve başkan yardımcıları meclis üyeleri o makamlara getirenlere teşekkür edip aldıkları para ve sürdükleri sefa ile yetinmiyorsa il ve ilçe başkanları entrika peşinde koşuyorsa elbet bu saltanat son bulacaktır.
Şimdi önlerinde iki büyük sınav var. Bu kez adaylar Anadolulu veya alevi de değil. Ama Ankara’ya biat edip talimatla ve entrikayla seçilenler mi kazanacak yoksa hak edenler mi?
İl başkanlığı konusunda aldığım Ankara bilgisi ve tabana göre bileti kesildi. Zaten varlığı ile yokluğu belli değildi.
İki Tekirdağlı arasında eğer Şerafetdin Terzi kazanırsa adalet var derim. Yok İlhami Özcan Aygün kazanırsa tüm basın mensubu arkadaşların da yazdığı gibi Faik Öztrak ile ekibi kazandı derim. Çünkü Sayın Öztrak son basın açıklamasıyla üyelik konusunda gücünü kaybettiğini tahmin edip liste oyunu mazeretini öne sürmüştü. Mennan Yıldırım’ın da Ankara ile görüştüğü söyleniyor ve tam yetki ile çalışma olmazsa aday olmayacağı ifade ediliyor.
BAKALIM BU KEZ ANADOLULU VE ALEVİ OLMAYAN SEÇİMDE ŞERAFETDİN TERZİ İLE ADALET Mİ KAZANACAK ANKARA KULİSİ İLE İLHAMİ ÖZCAN AYGÜN MÜ?
Gelelim kadın kolları seçimine; Hülya Erzincan Karaağaç bu partide kadın kollarını zirveye taşıyan ve oy potansiyeline büyük katkı sağlayan kişidir. Ardından gelen kişinin de çıtayı daha yukarıya taşıyacağını düşünürken gittikçe kan kaybeden gruplaşmalara neden olan bir yönetimle karşı karşıya kalındı. Görünen o ki Fatma Ormancı da talimatla hareket eden ilçelerde kendine biat edecek ekibi oluşturan “aman bana zarar gelmesin de kime ne olursa olsun” mantalitesiyle koltuğunu korumaya çalışan bir yönetim gösterdi. Görünen o ki teşkilatını ve grubunu oluşturmuş. Artık kadın kollarında da hantallığın hüküm sürdüğü bir yönetim ve hizmet değil sadece koltuk düşünen yapı gider de Nurten yontar ve ekibi kazanırsa bu parti ivme kazanır.
GÖRELİM NASIL OLA GÜN OLA HARMAN OLA KONGRELER HAYIRLARA VESİLE OLA.
TÜM ADAYLARA İYİ YA DA KÖTÜ DİYE AYIRMADAN BAŞARILAR DİLERİM.