Namık Kemal Üniversitesi araştırma hastanesi de gerek başhekim ve yönetimi gerekse hizmet yönünden çok iyidir.
Fakat en güzel hastane, Muratlı’ya yeni yapılmakta olan hastanedir. Bunda eski Muratlı devlet hastanesi başhekimi Atakan Eren (şu an Tekirdağ kamu hastaneleri başına getirildi) ve eski Muratlı devlet hastanesi müdürü Kenan Öztürk’ün (şu anda Tekirdağ devlet hastanesi müdürü) çabaları ve o dönem Sağlık bakanı olan Sayın Mehmet Müezzinoğlu ile bire bir görüşmem, Muratlı Devlet hastanesinin durumunu bizzat anlatmam neticesinde Sayın Müezzinoğlu’nun şahsi girişimi sebebiyle oldu.
Fakat Tekirdağ ve ilçelerine doktor yetmiyor. Buna bir de kültürsüz ve saygıdan yoksun hastalar eklenince, olay iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.
Özellikle ortopedi, çocuk, kadın doğum, dahiliye, göz branşlarında ciddi doktor eksikliği var.
Örneğin Muratlı’ya her gün Süleymanpaşa’dan gelen bir doktora giden hasta, “doktor bugün yok Hayrabolu’da veya Çerkezköy’de” sözüyle karşılaşabiliyor.
İnternetten Tekirdağ Devlet Hastanesinden Online Randevu almak istiyorsunuz, bir hafta-10 gün sonraya sıra bulabiliyorsunuz. Buna rağmen hastaneye gittiğinizde, doktorlar sağ olsun yine bakıyorlar ama, her gün yüzlerce hastaya bakmak zorunda kalıyorlar.
BU DA HASTAYA HASSAS TETKİK YERİNE, GENEL SERİ MUAYENE ŞEKLİNDE OLUYOR VE DOKTORUN SAĞLIKLI BİR MUAYENE YAPMASI İÇİN UZUN BİR SÜRE GEREKİRKEN, BİR AN ÖNCE HASTAYA BAKIP DİĞER HASTALARLA İLGİLENMESİ ZARURİ OLUYOR.
BUNUN SEBEBİ DE ONCA HASTAYA 2 YA DA 3 DOKTORUN BAKMASI GEREKİRKEN, TEK DOKTORUN BAKMASINDAN KAYNAKLANIYOR.
Sağlık Bakanlığına da hak veriyoruz. Çünkü 15 Temmuz olayından sonra, kamu kurumlarında başlatılan operasyonlar neticesinde ciddi doktor eksiği oluştu. Bir doktor da kolay yetişmiyor. Bu nedenle doktor açığının hemen kapanmayacağı aşikardır. Tekirdağ’da doktor açığı vardır. Bu zamanla giderilebilir ama bir an önce yeni Tekirdağ devlet hastanesinin başlanıp bitirilmesi şarttır.
Bir de 2. Kısım Tekirdağ devlet hastanesinden bahsetmek istiyorum. Bir gün orada bir olayla karşılaştım. Kimine göre hasta bana göre hastane magandası diyebileceğimiz bir kişi, “sen kendini ne sanıyorsun, SENİN MAAŞINI BEN ÖDÜYORUM” LA başlayıp hakaretler ediyordu. O an orada olması gereken güvenlik görevlisi de yoktu. Olay bittikten, adam gittikten sonra geldi.
Orayı gören kamera yoktu. Hastanın hakaretlerle bağırdığı görevli, bir bayandı. Korkmuş ve savunmasızdı. Bu kadına karşı kabadayılık yapan kişi, kim oluyor da devletin personelinin maaşını ödüyor. Maaşından kesilen üç kuruş vergi ile mi ödüyor? Bunun bedelini sağlık hizmeti olarak alıyor ama, özele gitse bu kadar para ile kurtulabilir mi? Madem parası çok, özele gitseydi. Peki, o bayan personelin yaşadığı korku travmasını kim telafi edecek?
Tartışmanın nedenine gelince, tedaviye sabah gelmesi gereken bu kadına karşı yiğitlik yapan beyefendi, saat 15.00 de geliyor. Onun yerine de yedekteki alınıyor.
Bu kadına hakaret eden beyefendi de hem suçlu hem güçlü oluyor.
Bu nedenle 2. Kısım devlet hastanesine acil doktor ve güvenlik kamerası başta olmak üzere güvenlik takviyesi şart.
KISACA, BİR MİLYON NÜFUSLU TEKİRDAĞ’A DOKTOR VE HASTANE YETMİYOR.