İşte tam da bu söylediklerime uygun bir yönetim, eski Rektör Osman Şimşek döneminde yaşandı.
NKÜ Araştırma hastanesi, Başhekim Erdoğan Gültekin`in önceki başhekimlik döneminde, NKÜ araştırma hastanesini zirveye taşıyarak gerek hijyen ve her türlü steril ortamı sağlayarak hastalara adeta bir dinlenme tesisi gibi huzur ve güveni aşılaması gerekse sağlık hizmetlerindeki kalite seviyesinin tavan yapması, hem NKÜ hem de Tekirdağ için gurur kaynağı oldu.
HATTA DÜNYADA 5 SANTİME KADAR AMELİYATSIZ AYAK UZATMA YAPILIRKEN, NAMIK KEMAL ARAŞTIRMA HASTANESİNDE 12 SANTİME KADAR AMELİYATSIZ AYAK UZATMA TEDAVİSİ YAPILARAK HASTANENİN ADI DÜNYA KAMUOYUNDA DUYULDU. ( BU UYGULAMA KALÇA ÇIKIKLIĞINDA AYAK KISALIĞINA DA SON VERDİ)
Fakat Sayın Osman Şimşek her nedense malum dönemden sonra NKÜ`DE KÖTÜ BİR İMAJ OLUŞMASINA NEDEN OLAN bir atamayla, tüm yapılan emekleri heba etti. Başhekim Erdoğan Gültekin`i görevden alıp, yerine Sayın Fatih Horozoğlu`nu göreve getiren OSMAN Şimşek, bu dönemin Tekirdağ hastanelerinde bir kara leke olarak tarihe yazılmasına neden oldu.
ŞİMŞEK`İN ATAMA DEĞİŞİKLİĞİ, ŞU SKANDALLARA NEDEN OLDU;
- Hastaneyi adeta bir ticarethaneye çevirdi. Önceden NKÜ`ye giden bir hasta, tedavi ve para korkusu yaşamıyordu. Horozoğlu döneminde NKÜ adeta bir ticarethaneye dönüştü. Özel hastaneler bile daha avantajlı duruma geldi. Randevu sisteminde bir türlü randevu alınamazken ve randevular hep kapalıyken, saat 16.00 dan sonra paralıya döndüğü için, bütün randevular açıktı. Ayrıca her şeyden para alınır hale gelindi.
HATTA CUMHURBAŞKANININ AÇIKLAMASI OLMASINA RAĞMEN, HASTALAR PARA ÖDEYEMEDİĞİNDE REHİN KALMAYA BİLE BAŞLAMIŞTI.
- Temizlik görevlileri görevlerini yapmıyorlardı. Engelli tuvaletinde klozet musluğu çalışmazken, lavabonun musluğu sürekli akıp kamu zararına neden oluyordu. Diğer tuvaletler de leş gibiydi. Hatta temizlik işçileri, " biz kadrolu olunca, tuvaletleri kim temizleyecek " gibi sözler kullanmaya başlamıştı.
Rektör Mümin Şahin göreve gelince, bu güzel değişim NKÜ Araştırma hastanesine de yansıdı. Önce randevu sistemlerinde düzenleme yaparak, hastaların mağduriyetini kısmen önledi (çünkü önceki başhekim öyle bir hale getirmişti ki, işin içinden çıkılamaz haldeydi) Başta tuvaletler olmak üzere, hastane tabiri caizse, " bal dök yala " denecek kaliteye geldi. Önceki başhekim döneminde asık suratla çalışan, çalışma isteği olmayan personel, bir anda başhekimin güler yüzünün etkisinde kalarak farklı bir kimliğe ve hastaya güven veren neşeli, güler yüzlü ve candan yapıya dönüştüler.
Hatta bir hastanenin olmazsa olmazı ACİL tam acillik halde ve halka hizmet veremeyen yerken, Erdoğan Gültekin gelince, harika bir sistemle çalışmaya başladı.
Böylece diğer devlet hastanelerinin yükü de azalmış oldu.
Beni en çok rahatsız eden de, insana dostluk ve samimiyeti aşılayan Erdoğan Gültekin gider gitmez, Sayın Fatih hocanın koltuklarını makam masasının yaklaşık iki metre ötesine çektirmesi oldu. Allah`tan o dönem bir Bakan gelmedi. Eğer bir BAKAN GELMİŞ OLSAYDI, BİR BAŞHEKİMLE İKİ METRE ÖTEDEN KONUŞMAK İSTEMEZ, ODAYI TERK EDERDİ.
Daha yazacak çok olumsuz şey var ama şimdi o dönem kapandı. Namık Kemal Üniversitesinin başında Tekirdağ`ın evladı harika bir Rektör, Namık Kemal Araştırma hastanesinin başında da Tekirdağ`ın evladı harika bir başhekim var.
Sayın Rektör Mümin ŞAHİN Sayın Başhekim Erdoğan Gültekin, makamlarınıza hoş geldiniz.
Kazanan Tekirdağ olması dileğiyle başarılar diliyorum.