Bunu isterseniz biraz artı-eksi olarak irdeleyelim. Ne getirir, ne götürür?
İŞÇİYE FAYDALARI NELERDİR?
Kıdem tazminatının fonda toplanması işçiye bir çeşit özgürlük getirir.Her kes tarafından,özellikle patron handikabı olan en önemli husus,işçinin çalıştığı yerden memnun olmaması,İşverenin yasal haklarını makaslaması,maaşını hakkıyla vermemesi,Sendikalıların masa başında yaptığı pazarlık sonucu haklarından mahrum olması, (erzak,ikramiye,izin ve bayram parası,çocuk parası v.b.) işçiyi isyan noktasına getirip,kıdem tazminatının ve onca yıllık çalışmanın emeğinin yanması korkusuyla işi bırakamaması sonucunu doğurmaktadır. (Bu arada ben sendika yanlısı değilim. Günümüz sendikaları patrona hizmet ediyor. Sözleşme yaptıkları halde, patronla anlaşarak işçinin sırtından para kazanırken, işçiyi mağdur ediyor. Bir de maaşından bir yevmiyesini alıyor. Kısaca eski işçi haklarını savunan sendika modeli değil, kapitalizme hizmet eden sendika modeli ülkemizde revaçtadır)
Kıdem tazminatı fonda toplanırsa, işverenin işçiyi işyerinde yasal haklarını hiçe sayarak sırf kıdem tazminatı yanacak korkusuyla işi bırakamayan işçileri tutma şansı kalmayacak.
BU DA İŞVERENE MUHTAÇ İŞÇİ MODELİNDEN, İŞÇİYE MUHTAÇ İŞVEREN MODELİNİ DOĞURACAKTIR.
Böylece işçi, “sen benim haklarımı vermiyorsun, sen benim maaşımdan haksız kesinti yapıyorsun, sen benim maaşımı geciktirerek bankada bekletip birkaç günlük repo yapıyorsun ve kendine çıkar sağlıyorsun, sen benim izin paramı, ikramiyemi, erzağımı, bayram paramı vermiyorsun. Git kendine başka işçi bul. Tabi bulabilirsen” diyerek kıdem tazminatı alamama korkusuyla işveren boyunduruğunda kalma mecburiyetinden kurtulacak.
Bu kez İŞÇİ İŞVERENE DEĞİL, İŞVEREN İŞÇİYE MUHTAÇ OLACAK. ALTERNATİF MADDİ DESTEK VE OLANAKLAR SUNACAK.
İŞÇİYE ZARARLARI NELERDİR?
Burada bakanlığa çok önemli bir görev düşüyor.
Bunlar;
1. işçinin maaşından her ay kesilen kıdem tazminatı payı, o kişi adına kayıt altına alınıp işten çıktığında veya emekli olduğunda şahsi ücreti olarak takdim edilmeyip, Tasarruf teşvik fonu, Konut edindirme fonu, İşsizlik sigortası gibi yol ve köprü yapımına harcanmayıp, işçinin şahsi hesabına toplanmazsa, bu işçinin zararına olur.
DEVLET BU PARAYI BANKA FAİZLERİYLE MUHAFAZA EDEBİLİR. AKSİ TAKDİRDE İŞÇİNİN ZARARINA OLUR.
FAKAT HAKSIZ YERE KEYFİ İŞİ BIRAKIP FONDAN PARA ALMA ŞARTLARINA UYMAYAN İŞÇİNİN FONDA BİRİKEN PARASININ DEVLETİN OLUŞTURDUĞU GİDER FONUNA AKTARILMASI,AYNI FAİZ SİSTEMİYLE DEVLET İHTİYAÇLARINDA KULLANILMASI UYGUN OLUR.
2.İşçi, işverenin haksız kesintisi, sosyal haklarını ödememesi ve çalışma şartlarına uymaması halinde Çalışma ve sosyal güvenlik müdürlüğüne müracaat ettiğinde, işsizlik sigortasında yaşananlar gibi, fonda biriken parasını almak için birçok zorluk çıkartılmamalı.
3.Daha önce Ramada’da basına kahvaltıda Çalışma Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu’na sorduğum gibi, memura tanınan hakların işçiye de tanınması öngörülmeli. (devlet 9 gün tatil kararı açıklıyor, memur bu haktan faydalanıyor, işçi ise bu aradaki bir veya iki gün için ya hafta tatilinde çalıştırılıyor ya da maaşından, mesaisinden kesiliyor. Eşitlik ilkesine aykırıdır. Engelli memur dünya engelliler gününde yasa ile tatil hakkı kullanıyor, işveren engellinin bu hakkını gasp ediyor. Bu da eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu ve bunun gibi hususlar da işçinin işi bırakıp, kıdem tazminatı fonundan birikmiş parasını alma hakkı doğurmalıdır)
4.Onlarca yıl çalışan işçiden, binlerce lira işsizlik sigortası parası kesintisi yapılıyor.
MEMUR, EMEKLİ OLUNCA TAZMİNATIYLA BİRLİKTE YIPRANMA PAYI ALIYOR, İŞÇİ EMEKLİ OLUNCA, HİÇ İŞSİZ KALMAYIP FONDA BİRİKEN İŞSİZLİK SİGORTASI KESİNTİSİ PARASINI ALAMIYOR VE BU PARA BAŞKA YERLERE HARCANIYOR. İŞÇİ BİR KEZ DAHA MAĞDUR KONUMUNA DÜŞÜYOR. ÇALIŞMA BAKANLIĞI EĞER KIDEM TAZMİNATI KARARI İÇİN İŞÇİYİ YANINA ÇEKMEK İSTİYORSA, ÖNCE EMEKLİ OLUP FONDA BİRİKEN İŞSİZLİK KESİNTİLERİ OLAN İŞÇİLERE PARALARINI İADE ETMELİDİR.
5.Devlet, iş yerlerinde Sendikal örgütlenmenin ardından sendika-işveren anlaşmasıyla, işçi haklarının ihlalinin önüne geçmek için, çalışan işçi temsilcilerinin yetkilerini arttırmalı, işçi temsilcisi seçimlerinde il ve ilçe seçim kurulurunca görevlendirilen bir memur denetiminde işçi temsilcisi genel seçim kuralları çerçevesinde seçilmeli ve işverenin hegemonyasında ezilmemelidir. Böylece işverenle anlaşan sendikalı dönemi kalkar, devlet tarafından gözetilen işçi haklarını savunan işçi dönemi başlar.
Bu konuda bir örnek vereyim; Bir firmada çalışırken, sendika vardı. Sendika temsilcileri, enflasyon üzerinden zam anlaşması yaparken, enflasyon yüksek çıkınca, sözleşmeyi karşılıklı fesih ediyor, zammı minimum yapıyor, sözleşme görüşmeleri esnasında zam yapıldı diyerek, minimum zamdan sonra tekrar enflasyon üzerinden sözleşme imzalıyorlardı.(enflasyon düşük çıkarsa, yine işçi zararlı, işveren karlıydı. Eskisi gibi sendikalar işçinin haklarını savunmuyor. Basamak olarak kullanıyor. Bu yolla altına son model makam aracı çeken, milletvekili olan çok sendika başkanı gördük. Bu saltanat bitmeli.
6. Kıdem tazminatı fonu yasalaşırsa, mevcut çalışanlar hiçbir şart gözetilmeksizin yıllarca çalıştıkları emeğin karşılığı tazminatlarını derhal alıp, çalışmaya devam etmelidirler. Bu ödenen paralardan haksız kesinti olmaması için, bakanlık müfettişlerince ödemelerin tek tek denetlenmesi de ayrı husustur.
SAYIN MEHMET MÜEZZZİNOĞLU; EĞER İŞÇİ HAKLARINI ALACAKSA, HAKLI NEDENLERLE İŞİ BIRAKIP İŞÇİ, FONDA BİRİKEN KIDEM TAZMİNATI HAKKINI ZORLUK ÇIKARMADAN ALMA HAKKINA KAVUŞACAKSA, SONUNA KADAR DESTEKÇİNİZİM.