Dünyanın neresinde böyle tezat, böyle ihmalkâr ve böylesine umarsız bir yer bulabilirsiniz?
Hiçbir yer bulamazsınız.
Üçüncü dünya ülkelerinde bile bulunmaz.
Düşünebiliyor musunuz sevgili okuyucular; Avrupa’nın bir köşesinden, önemli bir prens Tekirdağ’a Osmanlı döneminde sürgün geliyor, Tekirdağ’ı vatan ediniyor, Ferenç Rakoczi’nin yaşadığı ev müze oluyor, müzeden eser çalınıyor, yıllardır bu eser bulunamıyor.
Yazıyoruz, bir cevap dahi alamıyoruz.
Yine Rakoczi adına, şifalı kabul edilen Yarapsan Çamurunun olduğu bölgede bir anıt yapılıyor, Yanında yüzlerce saman balyası, kim tarafından bırakıldığı bilinmiyor. Ne kimin bıraktığı belli, ne de kimin yaktığı belli. İşin bir de ilginç boyutu var.
Bu samanların altında höyük olduğu, samanların da bu höyüğün altında kazı yapıldığı için samanların gizleme amaçlı olduğu dedikodusu çıkıyor.
Şimdi yetkililere soruyorum;
1-Rakoczi müzesinden tarihi eser nasıl çalındı?
2-Samanların, Rakoczi adına yapılmış anıtın yanına konması tesadüf müydü?
3-Samanların altında gerçekten bir höyük ve tünel var mıydı?
4-Hadi yıllardır duruyordu diyelim, ben yazdıktan ve bu samanların tehlike arz ettiklerini söyledikten sonra, neden bir inceleme, araştırma ve müdahalede bulunulmadı?
5-Bu bölgede başka bir kazı çalışması yapılmış mı?