Fethullah Gülen’in bu mevkilere nasıl geldiğine şöyle bir bakalım; Fethullah Gülen en büyük ivmeyi Süleyman Demirel zamanında arttırdı. Türk Cumhuriyetlerinde başlayan dershane ve yurtlara, Türkiye’de devam etti. Turgut Özal döneminde de adeta altın çağını yaşadı.
Daha ilkokul döneminde başarılı olan çocukları keşfedip, bunların tüm okul giderlerini karşılayan ve ailelerine de destek olan bu ekip, öğrenciye mezun olunca, iş imkânı da sağlama çalışmalarını gerçekleştirdi. Böylece mezun olan öğrenciler, üst mevkilere kadar yükselip, devletin önemli kademelerine yerleşmişler. Bunu mevcut operasyonlarda görüyoruz.
Peki, asıl mücadele nasıl olur?
Fethullah Gülen’in bir açıklaması vardı; “dershaneleri kapatırsanız, özel okul açarız. Onları da kapatırsanız, özel evlerde eğitim veririz” diye basında açıklama çıkmıştı.
Bu bağlamda, Tekirdağ’da birçok dershanenin yanı sıra, yurtlara da el kondu.
FETÖ İLE MÜCADELE ETMEK İSTİYORSANIZ, ÖĞRENCİLERİ YURTLARA VEYA PANSİYONLARA MAHKÛM ETMEYECEKSİNİZ.
-DEVLETİN BİRİNCİ ÖNCELİĞİ, HER İLDEKİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRENCİ KAPASİTESİNİN EN AZ % 70’İNİ BARINDIRACAK YURTLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİDİR.
-TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİNİ ÖRNEK VERELİM;
Bu üniversite içinde, Kredi yurtlar kurumuna ait harika bir öğrenci yurdu var.
Bu yurdun müdiresi Ülkü Uslu, kişisel becerisi ve mücadeleci çalışmasıyla, harika bir sistem oturtmuş. Öğrencilerin giriş çıkışının parmak izi sistemiyle yapılmasından tutun da, yemekhanenin dizaynı, öğrencilerin yemek yerken izleyebilecekleri plazma TV. Ve daha birçok kural ve uygulamayla adeta öğrencileri evinde hissettiriyor.
Ama bu yeterli değil. Okulların kayıt döneminde yapmış olduğum bir haberde, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinin kayıt miktarı 35 bin. KYK öğrenci oranı 2 bin. Bu 33 bin öğrencinin kontrolü nasıl olacak. İzmir’de gittim, gördüm. Öğrencileri bir kısım solcu, bir kısım sağcı, kayıt esnasında adeta kamp kurarak yurtlarına almaya çalışıyordu. Bu her yerde geçerlidir.
İstanbul’da KYK’DA yer bulamayan maddi imkânı olmayan çocukların aileleri mecbur kalınca, çocukları Fetö’cü de olur, Işid’ci de olur, dev-yol, dev-solcu da olur, uyuşturucu tüccarlarının eline de düşer, fuhuş tuzağına da düşer.
Bu tazecik beyinlerin şekillenme çağları, üniversite çağlarıdır.
Bu nedenle, gelecekte ülkenin yönetici kademesindeki öğrencilerin, üniversite döneminde, birilerinin eline düşüp, terör örgütü mensubu olmamaları için, daha çok KYK yurdu ve daha çok Ülkü Uslu gibi müdüre veya müdürlere ihtiyacı vardır.
Bu haberi yazarken, whatsapp hattıma gelen bir bilgi, bu konuda çok dikkatli olmamız gerektiğini gösterdi.
Bunun takibindeyim. Öğrencilerimizi bu konuda güvence altına almak, veliler için de, gelecekte bu ülkenin yöneticileri olacak çocuklar için de çok önemlidir.
Çocuklar geleceğimizdir. Onların güvenliği ve huzuru birinci vazifemizdir.
İLK ADIMI TEKİRDAĞ ATARSA, BU TEKİRDAĞ İÇİN ONURDUR.
35 BİN ÖĞRENCİLİ NKÜ İÇİN 2 BİN KİŞİLİK YURT DEĞİL,25-30 BİN ÖĞRENCİLİK YURT PROJESİ BAŞLATALIM, TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLSUN. ÖĞRENCİLER, FETÖ VE DAHA NE KADAR BENZERİ YER VARSA, ONLARIN TUZAĞINA DÜŞMESİN.
ÖNERİ BİZDEN, UYGULAMA İDARECİ BÜYÜKLERİMİZDEN