Tekirdağ-Muratlı-B.Karıştıran yolu tam hatırlamıyorum ama on yıldan fazla bir süre önce iki yıl bekleyip ondan sonra duble yol yapılma düşüncesiyle başlanmıştı. Maalesef o günde günümüze kadar bir türlü bitirilemedi. Biz defalarca yazdık çizdik fakat bir türlü bu yol için çözüm üretilmedi. Hatta bu konuyu Ak Parti Tekirdağ milletvekili Sayın Ziyaeddin Akbulut ile konuştuğumuzda “Muratçığım haberini okudum. Karayolları müdürünün emekliliğini istedik” demişti. Görünen o ki gelen gideni aratırmış. Ama bilmedikleri bir şey var Sayın Mustafa Yel gideni aratmaz. Çünkü kendisi Tekirdağ Vali yardımcılığı nedeniyle tüm sorunlara aşina olduğu için bu konuyu da çözeceğinden şüphem yoktur.
Bu yolda sayısız can kaybı oldu. Özellikle bir çocuğun kafasının kopması en büyük facialardan biriydi. Ayrıca yakın zamanda 10 günde dört kaza olduğu gibi üç kişi hayatını kaybetti.
KARAYOLLARI DEVLETİ DEVAMLI ZARARA UĞRATIYOR.
Bu yol için yaptığımız haberleri dikkate alan eski Vali Sayın Ali Yerlikaya bir sabah beni arayarak “Murat Bey bu yol için ihale yapıldı bu yaz bitirilecek” demişti. İhale yapıldığı doğru çıktı ama bitirilemedi. Çünkü ihale edilen firma asfalt için kullanılan siyah mıcır taş yerine kireç taşı kullanmıştı. Bu taşlar araçların altında ezilerek toz oldu. Durum ile ilgili haber ve şoförlerle yapılan röportaj neticesinde Sayın Ali Yerlikaya gereğini yaptı çalışma durduruldu.
Yerlikaya’nın tayininden sonra bu yol yine öylece kaldı. Biz yer yer çökmeleri ve bozulmaları dile getirdik ama sadece yama yapıldı. Yollar yamalı bohçaya döndü. Karayollarının tek yaptığı 20 kilometrelik yola onlarca tabela yerleştirmek oldu. Bu yolda sürekli çalışma oluyor işçilere maaş ödeniyor (gerçi işçiler tam mesai saatlerini çalışarak geçirip paralarını hak etmiyor ya neyse. Buna kaç kez bizzat şahit oldum)sürekli malzeme dökülüyor sürekli araç çalıştırılıyor. Bu yola yapılan baştan savma yamalarla Tekirdağ’dan Edirne’ye mükemmel duble yol olurdu. Bu nedenle karayollarına iş yapan müdür ve personel gerekmektedir.
DEVLETİ ZARARA SOKMAYA İNSAN HAYATINI RİSKE ATMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR. BÖYLECE VATANDAŞ DA BU YOLUN NİHAYET BİTTİĞİNİ GÖREBİLİR.