01. Hitch Hikin` [03:38]
02. The Wayfarer [04:18]
03. Tucson Train [03:31]
04. Western Stars [04:41]
05. Sleepy Joe`s Cafe [03:15]
06. Drive Fast (The Stuntman) [04:17]
07. Chasin` Wild Horses [05:03]
08. Sundown [03:17]
09. Somewhere North Of Nashville [01:53]
10. Stones [04:45]
11. There Goes My Miracle [04:05]
12. Hello Sunshine [03:56]
13. Moonlight Motel [04:19]
Sonuçta ilk iki şarkıyı dinlemenin netleştirdiği bir şey varsa, o da Western Stars’ın yaşlanmakta olan bir adamın efkarlı yüreğini yansıttığı.
İnanmak istemiyoruz, ama ömrünün 70 yılını geride bıraktı. Elbette Western Stars‘ın önceki albümlere kıyasla daha epik ölçekli, duygulu, engin hissettirmesi bununla alakalı biraz da. Çoğu şarkıda orkestra düzenlemelerinin olması, herkese hitap eden tınısına rağmen bir o kadar şahsi hisler barındırması boşuna değil. Emekliliğe kuşkuyla bakan, yorgun ve hüzünlü bir ruhun tam kalbinin içinden söylediği ezgiler bunlar.
Protest yanı inzivaya çekilmiş, sadece içindekileri dürüstçe söylemeye çalışan bir Springsteen’i dinliyoruz.
Şarkılarında yarattığı karakterlere hem şefkatle, hem de yer yer onların gözleriyle bakıyor. Bir nevi helalleşme gibi gözüküyor olan biten her şey. Öte yandan en hüzünlü tınıların dahi insanı uyuşturmayıp güçlendirmesi, Springsteen’in kendi çevresinde taşıdığı bir büyünün mahareti.
Doğuştan lider birinin konumunu hak ettiğine dair daha fazla delile ihtiyaç yok, Springsteen her daim insanı güçlü kılıyor. Bu konuda kuşkusu olan “Drive Fast (The Stuntman)”, “Sundown”, “There Goes My Miracle” gibi örneklere bakabilir.
“Altmışlarıma geldiğimde huzuru bulacağıma, tekne gezilerine çıkacağıma inanırdım, ama son on yıl beni bir hayli zorladı,” diyor.