Düşüncelerimin temelinde ALLAH adını koyduğum bir Tanrım olduğu sürece gerçeği göremeyecektim. 

Hayalimdeki Tanrı beni ölüm sonrası yargılayacak, cennetine veya cehennemine gönderecekti. 

Tanrı ve Allah’ı aynı şey zannetme yanılgısı içindeydim. 

İnsanlık var olduğundan beri hep Tanrılar olmuştu ama Allahlar olmamıştı; oysa gerçekte sadece Allah vardı ve O’ndan başka hiçbir şey yoktu. 

Allah adı ile işaret edilen hepimizin özündeydi ve hakikatimizi oluşturmaktaydı. 

Bundan sonra ne zaman Allah adını duysam, o kelimenin anlamını dışarıda değil içimde, özümde anlamaya çalıştım. 

Murat Tulga Buyruk, 1985 yılında geçirdiği bir kaza nedeniyle üç buçuk ay komada kalır. 

Doktorların artık umudunu kestiği bir anda yaşama tutunmayı başaran Buyruk, o günden sonra bambaşka bir boyuta açar gözlerini. 

Kafasında dönüp duran cevaba acıkmış sorular onu araştırmaya iter. 

Araştırmaları sırasında birçok önemli ismin rahle-i tedrisinden geçer ve sonunda Allah’la kainatın ve hatta kuantumun gizlerine açılan kapılara düşer yolu. 

Anladıklarını anlattığı Tanrı Allah’ın Neresinde? kitabı, günümüzde inançla ilgili çarpıtılan gerçekleri ve evren olarak adlandırılan hologramı anlatmaktadır. 

(Tanıtım Bülteninden)