Elinizdeki eser, İslam`ın ilk asırlarından itibaren ilim ve tasavvuf ehlinde bize kalmış on binlerce mektubun içinden seçilmiş kırk zatın mektuplarından oluşmuştur. İlk asırlardan itibaren gönül erlerinin aynı yolda, aynı gaye ile yürüdüklerini, sözlerinin aynı gayenin sözcüsü olduğunu anlatabilmek için kırk gönül erinden kırk mektup seçilmiştir.
Mektuplar tarihi açıdan önemli birer belgedir.
Birinci elden kaynak olmaları ve tarihe şahitlik etmeleri açısından çok kıymetlidir. Mesele Fatih Sultan Mehmed ile Akşemseddin hazretlerinin arasındaki irtibat bazı kesimlerce yok sayılmış, efsane gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Oysa bizzat önemli bir tarihçimiz tarafından İstanbul`un muhasara edildiği günlerde, Akşemseddin hazretlerinin Fatih`e gönderdiği mektup her şeyi açıkça ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla mektuplar tarihi vesilakalardır.
Elinizdeki eser, İslam`ın ilk asırlarından itibaren ilim ve tasavvuf ehlinde bize kalmış on binlerce mektubun içinden seçilmiş kırk zatın mektuplarından oluşmuştur. İlk asırlardan itibaren gönül erlerinin aynı yolda, aynı gaye ile yürüdüklerini, sözlerinin aynı gayenin sözcüsü olduğunu anlatabilmek için kırk gönül erinden kırk mektup seçilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)