kenarda
kalmışlık, gerilik, bağnazlık, kavrukluk, güdüklük...
Taşra: Saflık, samimiyet, sıcaklık,
sahicilik-otantiklik, sükûnet, asûdelik...
Buna benzer olumlu-olumsuz klişelerle anılır taşra.
Peki
o klişelerin ötesinde ne var?
Taşraya bu gözle bakmayı,
taşra gerçekliğini ve taşra
imgesini sorgulamayı deneyen yazılar var bu kitapta.
Özellikle de Türkiyedeki taşra deneyimlerine bakan
yazılar:
Taşrada okur-yazar olma, kadın olma, solcu olma
hallerine...
Edebiyatta, şiirde taşraya...
Taşranın
(taşraların) tarihsel, toplumsal dönüşüm sürecine...
Elias Canettinin İnsanın Taşrası kitabından ilhamla
söylersek:
Taşraya bakmak, insanın kendi içine
bakmasıdır biraz!
Ömer Laçiner, Tanıl Bora, Ahmet Turan Alkan, Melih
Pekdemir,
Ahmet Çiğdem, Arzu Çur, Necati Mert, Ömer
Türkeş, Haydar Ergülen,
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu,
Hasan Ali Toptaş, Şükrü Argın,
Tuncay Birkanın yazıları
ve Nuri Bilge Ceylanın fotoğraflarıyla...