İnsanların bu âlemi nasıl paylaştıkları kadar, neden paylaştıkları da önemli olmalıydı. Paylaşıldığı dönemlerde bir dubleden şişelere uzanan âlemin başlama yaşı ile nedeni kişilere göre değişiyordu. Aşk mı, meslek kavgası mı, neydi sebep? Şehirlere, kasabalara göre değişen, İstanbul, İzmir ve Adana gibi nüfus, kültür ve ekonomik açıdan daha bir yoğunluk kazanan toplumsal hayat doğal olarak da konuya bakışımızı derinleştirecekti.
Osmanlı`dan itibaren onca devlet yasağına, kanunlara, yönetmeliklere rağmen, bu hayat yaşanmaktadır ve yaşanacaktır.
Bir yandan sağlığa aykırı kampanyası, bir yandan ülkenin vergi olarak en fazla yararlanılan ve yapılan "zam"larla birincil derecede
önemsenen bu konuyu; çengisinden köçeğine, kantocusundan mahbubuna kadar çeşitlilik içinde ele aldık…
Meyhane`den kimler geçmemiş ki? Hülya Koçyiğit, Zeki Müren, Yıldırım Aktuna, Nezihe Araz, Suna Kıraç, Bekir Sıtkı, Suphi Karaman, Avni Akyol ve Sabiha Yaşamış ile ziyaretini fotoğrafla pekleştiren Vehbi Koç.
Kadehimi maziye kaldırıyorum:
"Şerefe"...
(Tanıtım Bülteninden)