Akıl ve duygunun birleşiminde oluşan evrensel dil ile estetik bir kaygının varlığı inkar edilemez. Bu temellendirme neticesinde kişinin ruhsal derinliklerinde yaptığı özgün yolculuk, bu form ile somutlaşır. “Kadınlarımız” kitabında yazar çalışmanın ana konusunu, “kadın” figürünün yalnızca tuvalde göründüğü şekliyle bir obje olmaktan çok kendisi için köklerini geçmişten alıp bugünün modern dünyasında, toplumsal statüsü ve yaşamın içerisindeki tüm değeriyle dirençli, sessiz ve sabırla bekleyen bir duruşun karşılığı olarak ifade ediyor. Resim eğitimcisi olan yazar kitapta bazı örneklemler neticesinde sanat anlayışını, çıkış noktasını, resimlerini yalın bir dille ifade etmek istediği meramını anlamlandırırken, aynı zamanda manifestosunu da aktarıyor. Kadın; anadır..