"En önemlisi şiirin, zamanın ve toplumun dışında yazılamayacağı gerçeğidir. Duyguların yarattığı evrenlere biçim veren, derleyip toparlayan akıl, toplumsal olayları göz ardı edemez. Yani şiir, içine doğduğu toplumun dili, kavramları ve imgeleriyle kurulur. Bütüne yakın unsurlarıyla toplumun ve dönemin malıdır. Tam bu noktada, şiirin özgürlüğünden ödün verilmelere başlandığı düşünülebilirse de, şair kimliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkar. Kurduğu veya kuracağı yapının mimarındaki `ustalık` devreye girer; ortaya çıkacak olan ürünün güzel ya da çirkin oluşu bilgi birikimi oranında olacaktır. Sokaktaki adamın anlayabileceğini yazıp söylerken, onun ağzıyla konuşmayacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)