İstanbul’a gezgin olarak gelen Fransız kadın yazarlar, başta harem olmak üzere, Osmanlı kadınlarının hayatını nasıl görüyorlar, ne gibi sonuçlar çıkartıyorlardı?
Senem Timuroğlu, geç Osmanlı döneminde oluşmuş ilişki ve iletişim ağı içinde, Avrupa feminizmi ile “aydınlanmış dindar” kadın hakları söylemi arasındaki etkileşimin bir portresini çiziyor.
Fatma Aliye, Selma Rıza, Hayriye Ben-Ayad, Şeref, Hatice Zinnur, Nuriye hanımlar ve George Sand, Marc Hélys, Marcelle Tinayre, Grace Ellison “madamlar”...
Kitap okurları “öncü” sıfatını hak eden tüm bu kadınları fikirleri, kişilikleri ve aralarındaki arkadaşlığın hikâyesiyle de tanıştırıyor.