Bu kitapta denizin mavisini, boğanın akan kırmızı kanını, atın kişneyişini, baykuşun bilgeliğini, deve kuşunun unutkanlığını, aslan krallığının geçiciliğini, köpeğin dostluğunu, ağustos böceğinin vurdumduymazlığını ve masaların süslü ayaklarını anlatmaya çalıştım.
Geçmişin yakın ve uzak zamanlarında yaşamış, hayata anlam katanlara kendimce selam vermek istedim.
İnsanoğlunun yalnızlığını, saflığını, dostluğunu, cesaretini, vehimlerini, kurnazlığını, görgüsüzlüğünü, komplekslerini, mutsuzluklarını, şaşkınlıklarını ve unutamadıklarını anlamaya gayret ederek edindiklerimi aktarma yönünde çabam oldu.
Günün sonunda içten gelen şeylerin değişmediğini gördüm…
(Tanıtım Bülteninden)