Polonya Radyosu’nda çalışan yetenekli piyanist Władysław Szpilman, ülkesi Nazi işgaline uğrayınca diğer Yahudiler gibi yoksulluğun, açlığın ve salgın hastalıkların kol gezdiği gettoda hapis hayatı yaşamaya başlar. Ailesiyle birlikte toplama kampına giden trene bindirilmek üzereyken onu tanıyan Yahudi asıllı bir getto polisinin yardımıyla kurtulmayı başarsa da artık tek başına, yıkıntıların arasında gizlenerek hayata tutunmaya çalışacaktır.
Altı yıl boyunca savaşın şiddetine tanıklık eden, defalarca umudunu yitirmesine rağmen mucizevi rastlantılarla sağ kurtulmayı başarmış Szpilman’ın kaleme aldığı, hayatta kalma içgüdüsü ve duygudaşlığın kurtarıcı gücünün çarpıcı bir örneği olan bu otobiyografik eseri Ülker İnce’nin özenli çevirisiyle sunuyoruz.
(Tanıtım Bülteninden)