"İşte bu benim, işte ben buradayım, seninleyim Antarktika!"
Günlüğün anlamı; kendi düşüncelerimizi, zihin akışımızı, yaşadıklarımızı ya hayallerimizi kimsenin görmesini istemediğimiz defterlere aktarmak olsa da, içten içe "biri okursa" endişesi taşıyabiliriz. Barkın Özdemir, her ne kadar en başta yazdıklarının kitaplaştırılacağını hayal bile edemese de ilerleyen sayfalarda yaşadıklarını gerçekten aktarabilmenin tutkusuna kapılarak yazıyor.
Bu bizi nereye getiriyor?
Yedi kıtaya da ayak basan en genç Türk, Barkın Özdemir`in gitmeden bilemeyeceğimiz tüm detayları ve kendi iç çatışmasıyla bize aktardığı muhteşem bir Antarktika hikâyesinin ortaya çıkmasına...
Zaman zaman korksa ve bazen olumsuzluğa kapılsa da bir hayali gerçekleştirmek için insanın neleri göze alabileceğinin bir kanıtı o.
Ertelediğiniz hayalleri, kendinize koyduğunuz engelleri bir kez daha düşünmenize sebep olacak kıpır kıpır, yerinde durmayan; anlatmak, aktarmak ve paylaşmak isteyen Barkın`ı ve onun gözünden aktarmak ve paylaşmak isteyen Barkın`ı ve onun gözünden Antarktika`yı tanımalısınız.
(Tanıtım Bülteninden)