-“valla yaşar sormadan edemiycem artık.”
- etme canım, sor.
-“hani ben camdan düştüm ya küçükken.”
- evet.
-“sonra kayboldum ya sokakta.”
- eee...
-“onu diyorum işte, n’oldu, bulundum mu?”
Bir kedi sebepsiz yere yüzümüze bakarken içinden geçirdiği bir şey var mı?
Yahut onlara gayriihtiyari bir şeyler söylememiz, aslında ruhsal bir ihtiyacımızı mı karşılıyor?
Buna benzer soruların elbette bilimsel bir cevabı olmalı. Ancak sanırım ben bu cevapları bir kenara bırakıp kedilerin de bizler gibi düşündüğüne ve konuştuğuna inanmayı tercih edenlerdenim.