Dil edinmek uğruna farklı sistemler denemiş, kurslara yazılmış, evi gramer kitaplarından geçilmeyen, belki yurtdışında yaşamış ama rahat ve akıcı bir şekilde konuşamayan ne çok kişi vardır! Hele YouTube kanallarında gördüğümüz komik “İngilizce dert anlatma” videoları, uluslararası dil yeterlilik sınavlarında düşük puan alan öğrenciler ve “Türkiye yabancı dil eğitiminde sınıfta kaldı!” manşetleri, bu işin bizler için ne kadar zor olduğunu gösterir gibi…
Peki bu durumu değiştirmenin bir yolu yok mu?
“Kişinin anadilinin haricinde başka bir dil bilmesi, o dilin kelimelerini ezberleyerek ya da kendi dilinizden çeviri yaparak cümle kurmaya çalışmak demek değildir. Dil bilmek; o dilin ses sistemini tanımak, tanıdığınız tüm sesleri kullanıldıkları biçime göre anlamlandırmak ve kullanım alanlarını ve telaffuzlarını taklit ederek edinmektir,” diyen Yekeler, okurunu keyifli ve güçlü bir şekilde ilerleyecek “dil öğrenme” sürecine davet ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)