İsmail Karali, bu kitabında, küresel sermaye tarafından devasa endüstriye dönüştürülen Spor İmparatorluğu’nun üzerine yürüyor.
Sporun sonsuz dünyasından yaşamın özüne bakarak, başarının parayla kazanılmadığı bir sistem içinde gerçek spor olgusunu yakalamaya çalışıyor.
Ulusal Spor / Sporun Manifestosu, 5 ana bölüme ayrılıyor:
Birinci bölümde, dünya spor modelleri tanıtılıyor.
İkinci bölümde, kapitalist-emperyalist dönemde spor kültürünün konumu çiziliyor.
Üçüncü bölümde, ırkçılığın spora verdiği zararlar anlatılıyor.
Dördüncü bölümde, Cumhuriyet spor kültürünün analizi yapılıyor. Beşinci bölümde, emperyalist spor ve seyirci psikolojisi ayrıntılarıyla belirtiliyor.
Yol ayrımına giren Türkiye’de, barbarlığın ya da uygarlığın koşullarının belirleyeceği bir dünyada; sporun geçmişten geleceğe giden yol haritasını görebilmek için bu kitabı okuyun.
(Tanıtım Bülteninden)