Ben hayatı, yaşamak için değil, matem içinde sonsuz bekleyişe göre düzenlenmiş Acem ülkesinde nafile zamanlar bekledim... Severek ve ümit ederek... Bize çok benzeyen, bir uçtan diğerine savrulan kültürleri içinde hiç yabancılık çekmedim. Bize hiç benzemeyen toplumsal bezginliklerine yabancı kaldım. Büyük bir coşku ile gittiğim ülkeden derin bir hayal kırıklığı ile ayrıldım. Kolayca halledilebilecek, insana dair nice sorunun Kafdağının arkasına gömülmesini, sosyal özgürlüklerin beş para değeri olmamasını hüzünle izledim. Okuduğunuz bu kitap kimseyi öfkelendirmek için yazılmadı. Kendi çaresizlikleri ile yola çıkmış genç bir insani yardım görevlisinin, görev yaptığı ülkenin çaresizlikleri ile baş etme hikâyesinin unutulmaması için yazıldı. Daha iyi yaşamak için daha kötüsünü inşa etmiş olanların pişmanlıklarını hatırlamak için yazıldı. Nereye giderse gökyüzünün sahibi olduğuna inanan kederli sürgünleri anmak için yazıldı. Ve İnsanlığın büyük macerasına kendi küçük tecrübesi ile eklendi.