Tolkien’in Silmarilon’undan Ursula Le Guine’in Yerdeniz Öykülerine kadar birçok çağdaş edebiyat eserinde izlerini gördüğümüz Fin halk destanı Kalevala’yı diğer destanlardan ayrı kılan en önemli özelliği dünyayı “sözlerle değiştirmektir.” Kalevala’daki 50 şiirin neredeyse tamamında yer alan ozan Väinämöinen, koşuk/şarkı söyleyerek büyü yapar, sözlerle savaşır ya da tekne yapmak için sözler arar.
Fin halkının o topraklara yerleşme ve paganlıktan Hıristiyanlığa geçiş sürecini anlatan destanda, Homeros’un İlyada’sından farklı olarak sadece iki halkın çatışmasını değil aynı zamanda dostlukları, evlilikleri ve kültürlerinin kaynaşması da anlatılır.
Kalevala’nın Fin kültüründe ve Fin ulusal bilincinde ayrı bir yeri vardır. İlk kez 1917’de bağımsız bir devlet kuran Fin halkının dillerini yaşatmaları belki de büyük ölçüde Kalevala sayesindedir.
Yüzyıllardır halk arasında sözel olarak anlatılan destanların derlemesi olan Kalevala’nın çok çeşitli versiyonları vardır. Elinizdeki bu kitap 1849 tarihli Lönnrot’un derlemesidir ve günümüzde resmileşmiş tek Kalevala’dır. Özgün dilinden titiz uğraşlar sonucu yapılan Kalevala çevirisi, İlyada gibi, Gılgamış Destanı gibi dünya kültürünün kurucu başyapıtlarından biri olarak nihayet Türk okurlarıyla buluşuyor.
(Tanıtım Bülteninden)