Evlâdım sen sırlar mezarlığını bilir misin?..
Hayır, Sultanım.
O zaman git ara, bul, öyle gel!
Tamam Sultanım, emriniz başım üstüne
Her şey, rüyadaki bu sözlerle başladı
Sırlar Mezarlığı nedir, nerdedir, nasıl bulunur, bulununca ne olacaktır? Akif için bu soruların cevabı yoktur ama büyük bir
merak içindedir. Rüya deyip geçse mi, yoksa Sultanın bir hikmeti vardır diye düşünse mi, kestirememektedir. Bildiği, hissettiği, bir
şeyler olacağıdır.
Nitekim, Hacı Bayram-ı Veli camiinde cuma namazı sonrası, türbenin önündeki yaşlı bir adama gözlerinin takılıp kalması,
dayanamayıp yanına gitmesi ve onunla tanışması olacak olan her şeyin başlangıcıdır
Kendisi söylemeden Akifin adını bilen yaşlı Aşık Dede, her sözü ve hareketiyle şaşırtacaktır. Sen Sırlar Mezarlığını aramıyor
muydun, gel peşimden.. diyen Aşık Dede, Akifi bir ay boyunca beklemiştir. Akifi, Muhabbethane dediği kahvehaneye götürür,
oysa Akif, Hacı Bayram-ı Veli camii avlusunda hiç böyle bir yer görmemiştir. Herkesin göremediği bu muhabbethane de, bu
zamanın dışında bir atmosfer, farklı bir hava ve yine bu zamanın insanlarına benzemeyen insanlar vardır. Ve burada, zaman
durmuş gibidir. Ne saat çalışır, ne cep telefonu. Yine bu ilginç mekanda tek kapı vardır: Bab-ı Alem kapısı Geçmiş ve
geleceğe açılan zaman kapısı...
Bundan sonrası için her şey fırtına gibi gelir Zaman yolculukları, Evliyalar Konseyi, Türkiyenin başına gelecekler, ilk kez duyacağınız geleceğe dair öngörüler, Görünmez Orduların bütün insanlığı etkileyecek olan savaş hazırlıkları, Sırlar Mezarlığı..
Bu kitabı okurken soluğunuz tutulacak ve kendinize kolay kolay gelemeyeceksiniz.