Modemist düşünce ve dünya görüşünün ciddi kırılmaya uğradığı, buna karşılık hayatın anlamı ve düzenlenmesine dair temel soruların yeniden sorulmakta olduğu bir zamanda yaşamaktayız. Son yıllarda üzerinde yoğun tartışmaların yapıldığı "tarih" ve "gelecekle ilgili tezler buna işaret ediyor Kırılmanın hasılası olarak ortaya çıkan postmodernist zihniyet, tarihin ideolojik savaşlara yer bırakmayan bir sürece girdiğini bütün insanlığa kabul ettirmeye; ya da günümüzde böyle bir kabul, giderek hâkim duruma geçen bir tarih tezi haline getirilmeye çalışılmaktadır
Postmodern fikri, değişim başta bilim olmak üzere felsefeyi, dini, teolojiyi ve hakikat anlayışını kavramsal düzeyde değişime uğratmakta ve giderek gündelik hayata yoğun şekilde sirayet etmektedir. Yapısal değişikliklerin kaçınılmaz olduğu bu durumu Müslümanların ciddiye alma mecburiyeti vardır. Meydana gelen yapısal değişiklikler sebebiyle, 21. yüzyılın islâmi entelektüel çabası akıl, bilgi, tabiat, insan, fıtrat, iktidar, toplum, hakikat, siyaset ve kültür üzerinde yeniden düşünmek zorundadır. Felsefi/kültürel cihetten nasıl bir dünyayla karşı karşıya olduğumuzun resmini çekmeye çalışan bu kitap, aynı meseleler etrafında odaklanmış yazılardan oluşuyor
Müslüman dünyanın, batıya en yakın olduğu ve ümmetin son siyasal temsilciliğini yapmış bu coğrafyada; ruhları karartan, müslüman muhayyilenin kıblesini şaşırtan travmatik bir tecrübe olarak bu "yeni durum"u yaşarken, aynı zamanda yaşadığına yabancılaşan bir müslüman muhayyileyle bugün karşı karşıyayız. Oysa çekiciliğinin doruklannda gezinen bugünün dünyasıyla hesaplaşabilecek yegane imkan müslümanda bulunuyor