“Anormaller”, Kentucky’nin küçük bir kasabasında yaşayan Luster’ın kurduğu rock müzik yapan bir gurubun ismi. Romanda bu gurupla birlikte müzik yapan beş farklı karakterin hikâyesini anlatıyor.
Gurubun kurucusu romanın merkezindeki isim Afro-Amerikalı Luster, bir dönem uyuşturucu kullanmış, ama artık müziğiyle fark yaratabileceğine inanıyor. Çevresindeki insanları dev bir makineye bağlı olarak yaşayan zayıf yaratıklar olarak algılıyor. Tekdüze insanlara acıyor.
Gurubun diğer bir üyesi olan Ember, 8 yaşında ve dünyayı yok etmeyi isteyecek kadar nefret dolu. İnsanların canını yakabilmek için kung fu dersleri alıyor.
80 yaşındaki Opal, Ember’in bakıcılığını yapıyor. Ember’le çok iyi anlaşan Opal sadece seksi düşünüyor.
Körfez savaşında Amerikalılara karşı savaşmış olan Iraklı asker Ray, savaştan nefret eden, insanların barış içinde yaşayabileceğine inanan biridir. Savaşta yaraladığı Amerikalı bir askerin izini sürerek Kentucky’ye gelmiştir. Vurduğu Amerikalı askeri bulup özür dilemek vce vicdanını rahatlatmak istemektedir.
Gurubun beşinci üyesi Aurora; satanist Aurora, bulunduğu her ortamda erkeklerin aklını başından alacak kadar dikkat çekicidir. Erkeklerin fantazilerinden uzak kalabilmek için tekerlekli sandalye kullanmaktadır.
Roman, sırasıyla bu beş karakteri tanıtan bölümlerle başlıyor. Romanın bir tek anlatıcısı yok, olaylar farklı karakterlerin bakış açısından anlatılıyor bu sayede roman karakterleri ve diğer tipler arasındaki farklılıklar öne çıkıyor.
Gurubun üyeleri, konser vermek üzere hazırlık yapıyorlar. Ray’ın evinde ve müsait buldukları başka yerlerde prova yapıyorlar.
Konserin yapılacağı bölüm oldukça renkli; kalabalık bir barda sahneye çıkacaklar. Yazar, konser başlamadan önce bardaki kalabalıktan bazılarını anlatıcı olarak romana dahil ediyor. Okur bu sayede konser öncesinde bar atmosferinin tüm detaylarını takip edebiliyor.
Konser başalar. İlk şarkılarını çaldıktan sonra izleyiciler arasından biri çıkıp Ray’e ateş eder.
Silah sesleriyle birlikte bar karışır. Konser çığırından çıkar.
Anormaller’de Orta Amerika’daki bir kasabanın insanlarının tekdüze hayatlarını eğlenceli kurgusu, ironik üslubuyla eleştiren yazar, sosyal hayatı eleştirirken okurları sıkmayan, aksine eğlendirebilen bir anlatı çıkarmış karşımıza. Romanın müzisyen karakterleri, oldukça tuhaf görünen kişiler. Bu beş farklı karakter, içinde yaşadıkları toplumun sıradanlığına boyun eğmemiş, özgür aklın onlara sunduğu sınırsız olasılıklar arasında kendi hayallerinin peşinden gitmeye cesaret edebilmiş kişiler. Yazar, her birini ucubeye benzettiği karakterlerine yüklediği olumlu niteliklerle, toplumun genelinin hiç düşünmeden uyum sağladığı sıradanlıkla alay ediyor.