Çünkü ümmet devrinin böyle bir adamı vardır. Bu, imamdır. İmam, insan doğduğu vakit kulağına ezan okuyarak, vefat ettiği vakit mezarının başında telkin verene dek, doğumundan ölümüne kadar bu cemiyetin manen hâkimidir.
Bu manevi hâkimiyet, maddi tarafa da intikal eder. Çünkü köylü hasta olduğu vakit de sual mercii imam olur. Biz imamın yerine, köye devrimci düşüncenin adamını göndermek istedik.
Hasan Âli Yücel-
Köy Enstitüleri fikri böyle doğdu ve 1940-1953 arasındaki 13 yıl boyunca 21 enstitüden 17 bin mezun verdi.
Bu kitap, Köy Enstitüleri gerçeğini tanıklar, belgeler ve fotoğraflarla yansıtıyor.
Ayrıca enstitülerin kuruluş ve kapatılış gerekçelerini ve bu konudaki bitmek bilmez tartışmaları da gündeme getiriyor."Devrimci düşüncenin köydeki adamları", yıllar sonra Türkiye’nin enstitüleri kapatmakla neyi kaybettiğini anlatıyorlar.
Köy Enstitüleri, yarım kalmış bir mucizenin, büyük bir hayal kırıklığının hikâyesi..