On binler, yüz binler, belki de milyonların önünde hiç takılmadan, hiç kekelemeden, dupduru bir konuşmayla sözlerimi savurabilir miydim sahneden?
Hikmet, tiyatro aşığı bir çocuk.
En büyük hayali, günün birinde tiyatrocu olup sahnelere çıkabilmek…
Ama önünde büyük, hem de doğuştan gelen bir engeli var: Kekemelik.
Tıpkı büyükbabası gibi o da kekeme. Hiç odasından çıkmayan, kendisiyle tek kelime bile etmeyen, evin içerisinde bir hayalet gibi dolaşan büyükbabası gibi…
Hikmet liseye başladığı yıl önce resim çizmeden duramayan sınıf arkadaşı Turgut, sonra adaşı olan Hikmet öğretmen ve en önemlisi de Hamlet ile tanışınca, bambaşka bir yolculuğa adım atar.
Artık kekemeliği ile tam anlamıyla yüzleşmenin zamanı gelmiştir…
Kekeme Hamlet sadece dili değil, kalbi de kekeme olanlar için kaleme alınmış; tiyatronun, kitapların, resimlerin ve kalbimizin derinliklerindeki duygularımızın iyileştirici gücünü hatırlatan, umut dolu bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)