Atatürk`ün liderliğini yapmış olduğu bağımsızlık mücadelesi ve bu mücadele sırasında yaşadığı zorluklar ile yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti`ni bekleyen iç ve dış tehlikeler göz önünde bulundurulduğunda gençliğe neden bu kadar önem verdiği daha iyi anlaşılacaktır.
Ona göre, savaş yıllarında eksikliğini çok hissettiği genç nüfusun en önemli sorumluluğu cumhuriyetle beraber başlamaktadır.
Çünkü o dönemde dünya siyasetindeki siyasi belirsizlik; cumhuriyete karşı hem içeride hem de dışarıda kurulan komplolar; sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınma hareketi en az Millî Mücadele Dönemi kadar zor bir dönemin yaşanmasına sebep olmuştur.
Atatürk, bu sorunların aşılmasında gençlere, onların enerjilerine ve en önemlisi gençlerin cumhuriyete ve yapılan inkılâplara duyduğu sadakate güvenmiştir.
Bunu da her fırsatta dile getirmiş ve Türkiye`nin geleceği olan gençlere çok güvendiğini şu sözleriyle belirtmiştir:
Gençler! Cesaretimizi takviye ve devam ettiren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! İstikbâl sizindir. Cumhuriyet`i biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.
Bu kadar kuvvetli ve zinde bir gençlik içinde kendimi gördüğümden dolayı mutluyum.
Türk gençliği gayeye, bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.
Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk; onu yaşatacak yükseltecek olan sizsiniz.
(Tanıtım Bülteninden)