Trajik aşk hikâyelerinin anlatıldığı romanın ilk bölümü Mısır’da yaşanan olaylarla başlıyor. Bu bölümde, eski Mısır’ın 4. Hanedan krallarından Khufu ve kendi adına yaptırdığı büyük piramidin inşa çalışmalarına da yer veriliyor. Hikâyenin kahramanları olan Kumma ve Semneh, Nubia’lı bir kabile reisinin oğullarıdır. Kardeşlerden Kumma, cesur bir savaşçı ve aynı zamanda iyi bir avcıdır. Babasının yerine geçebilecek karakterdedir. Küçük kardeş Semneh ise daha ziyade doğanın güzelliklerine hayran, naif bir kişiliğe sahiptir. Nubia’da yaşanan kuraklık ve sürüler halinde tarlalardaki ekinlere zarar veren çekirge istilaları, kabileleri sıkıntıya sokar. Mısır sınırına gidip yardım isterler. Kabile üyelerinden bir gurup, sınırdaki karakollardan birine saldırıp içerideki bütün Mısırlıları öldürürler. Saldırıyı soruşturan bir heyet Nubia’ya gelir. Mısırlı askerlerin başındaki Prens Nefermaat, Kumma’yla konuşurken saldırıya uğrar. Saldırganı öldürüp Prensi kurtaran Kumma, cesur davranışından dolayı saraya davet edilir. Kardeşlerin hayatında yeni bir dönem başlar. Kumma askerleri eğitmek üzere orduya katılır, sanata yatkın olan Semneh ise eğitim almak üzere başka bir kente gider. Semneh kısa zamanda yaptığı resim ve heykellerle adından söz ettirmeye başlar. Snefru’nun saray ve tapınakları için resim ve heykeller yapar.