Nasıl ki Türkiye’nin hangi anlaşmalarla,hangi ülkelere, ne gibi koşullarda satıldığını,taahhütler altına sokulduğunu bilmediğimiz gibi,ben de, yazarı olmama rağmen,bu kitabın hangi zamanlarda,ne kadar basıldığını bir türlü öğrenemedim.
Aslına bakarsanız pek önemsemedim.
Nedenine gelince, yazarken amacım para kazanmak değil,ülkemin aydınlık yüzlü insanlarına mümkün olduğu kadar fazla sayıda ulaşmak;onlara elimden geldiğince, dilimin döndüğünce dünyada,bölgede ve ülkemde olan ve olması muhtemel gelişmeleri aktarabilmekti.
Nisan 2012’de ilk baskısı çıktığında,yazdıklarımı okuyanlar,ilk önce ”ne diyor bu adam böyle?” diyerek doğal bir tepki gösterdiler.
Çünkü AKP-Cemaatçatışmasını,RTE’nin bu süreçten galip çıkacağını,Akçakale’ye, Reyhanlı’ya ve daha bir çok yerlere bombalar atılacağını,Suriye’ye gireceğimizi,dünyadaki yeni saflaşmaları ve daha bir çok konuyu ayrıntıları ile yazmıştım.
Keşke Yanılsaydım,keşke haklı çıkmasaydım,keşke yazdıklarım bir bir doğrulanmasaydı.
Keşke önümüzdeki süreçte olacaklar konusunda yazdıklarım da gerçekleşmese…..
-
MEHMET BEŞERİ-
(Tanıtım Bülteninden)