Sevgili Dünya!
Ben bir Altın çağı çocuğuyum.
Algılarım farklı. Tahmin ettiğinden daha zekiyim, sorun çözücü ve geleceğin mucidiyim. Aslında şimdinin de mucidiyim.
Sevgili Ebeveyn ve Öğretmenlerim! Lütfen kendim olmama izin verin. Beni klişe ve standartlara sıkıştırma.
Eğer bunu yaparsan ben ‘BEN’ olamam. Sadece diğerleri gibi olurum, sıradanlaşırım. O zaman ne mucitliğim kalır ne de mutluluğum.
Mutsuz olurum ve mutsuz ederim. Bu bir tehdit değil yanlış anlama. Bu ‘Etki Tepki Yasası’nın sonucu.
Dünyaya geldiğimde hayallerim ve umutlarım vardı.
Hala var. Ama zaman zaman hayal kırıklıkları yaşadım.
Birisi çöpünü umarsızca yere attığında şaşkındım.
Neden dedim?
Bunu niye yapar ki insan yaşadığı gezegene…
Bana derslerimin çok iyi olması gerektiğinden bahsettiğinde şaşkındım.
Demek ki dünyada en önemli şey bu diye düşündüm.
Ne sıkıcı dedim!
Bana bağırdığında üzülmedim.
Ama beni biri ile karşılaştırdığında üzüldüm.
Bir şeyler gördüğümü söylediğimde seni inandıramamamın telaşı ve gördüklerim arasında çaresiz kaldım ve sustum.
Artık seninle paylaşmamaya karar verdim.
Bambaşka bir dünya hayal ediyordum ve yine ediyorum.
Sadece seni sürekli telaşlı, sıkıntılı, stresli gördüğümde dünyanın güvenilir bir yer olmadığını görüyorum.
Bunu da sana farklı şekillerde yansıtıyorum.
Ne olur telaşlanma!
Bak ben beden olarak senden küçüğüm ama ruhen çok olgunum!
Ve biliyorum korkacak bir şey yok.
Geldiğim yuvadaki o güzel enerjiler beni hala destekliyor ve ölene kadar da destekleyecek.
Biliyorum
Yalnız Değilim.
(Tanıtım Bülteninden)