Obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam ve bilgi eksiklikleri nedeniyle gün geçtikçe artıyor.
Obezite vücuttaki dengeleri altüst ederek pek çok ciddi hastalığa ve kansere neden oluyor. Son 10 yılda erkeklerde 2 kat artan obezite Türk erkeklerinin de çok ciddi bir sorunu. Çünkü araştırmalar, Türk erkeklerinin dörtte birinin obezite sorunu ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Obezitenin erkeklerde sperm kalitesini düşürdüğünü ve tedavi edilmediği takdirde kısırlığa neden olabildiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, obezitenin kanser, diyabet ve kalp hastalığı riskini arttırdığını hatırlattı.
Obezitenin gençlerin yaşamını da önemli ölçüde etkilediğini vurgulayan Gürkan, “20 yaşındaki bir gencin yaşam beklentisi, yaşıtlarına oranla 12 yıl azalmaktadır” dedi ve şu bilgileri verdi:
KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR
“Çalışmalar, şişman erkeklerin obezite nedeniyle sperm kalitelerinin düştüğünü göstermektedir. Normalde erkeklerde yağ dokusundan ostrojen hormonu az miktarda salgılanmaktadır. Obez erkeklerde yağ dokusunda testesteronun östrojene dönüşmesi artar ve dolayısıyla testesteron azalır ve buna bağlı olarak da sperm kalitesi düşer. Fazla kilosu olan erkeklerde hormon düzensizlikleri ideal kiloya sahip olanlara göre daha yüksektir. Ayrıca obezite erkeklerde kolon ve prostat kanserleri görülme sıklığını artırmaktadır.”
1 KİLO VERMEK YILDA 100 BİN KANSER VAKASINI ENGELLEYEBİLİR
Kanserlerin %7’sininin oluşumunda obezitenin doğrudan etkisinin olduğunu aktaran Gürkan, pek çok kronik hastalığın en önemli nedeni olan aşırı kiloların kontrol altına alınmasının, yalnızca estetik değil sağlık açısından da büyük önem taşıdığına vurgu yaptı.
Gürkan, “Eğer bir kişi vücut kitle indeksini %1 azaltırsa ya da yaklaşık olarak 1 kilo kaybederse, dünyadaki yıllık 100 bin kanser vakası engellenebilir. Obezite tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok ciddi bir sağlık problemidir. Obezite bir estetik veya duruş problemi değil, hastalıktır. Yapılan araştırmalar 2030 yılında obezitenin yılda 500 bin kanser vakasına neden olacağını göstermektedir. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de bu tablodan payını alması kaçınılmazdır. O nedenle hem kişisel hem de toplumsal olarak gerekli tedbirlerin vakit kaybedilmeden alınması gerekmektedir” diye konuştu.
OBEZİTE CERRAHİSİNDE YÖNTEM KİŞİYE ÖZEL OLMALI
Obezite cerrahisinin kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmayıp, yaşam kalitesini de arttırdığını söyleyen Prof. Gürkan, tedavide en etkili ve kalıcı yöntemin cerrahi olduğu görüşünde.
Diyet ve egzersizle daha düşük oranda başarı sağlanırken, cerrahide bu oranın daha yüksek olduğunu söyleyen Gürkan, “Dolayısıyla obezite hastalarının kalp damar sistemi hastalıklarına yakalanmaması, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi rahatsızlıklar oluşmaması için vakit kaybetmeden tedavi olması çok önemlidir. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olarak belirlenmektedir. Hastalar konforlu bir ameliyat sürecinin ardından kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebilme ve uygun planlama ile ideal kilolarına kavuşabilmektedir.” dedi.