İnsan vücudunda normal ölçülerde şeker olduğu gibi kolesterol de bulunuyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez’e göre, şekerin ani yükselmesi komaya neden olurken kolesterol yüksekliğinin sonuçları yıllar sonra ortaya çıkıyor.
29 Eylül Dünya Kalp Günü öncesinde kalp sağlığını korumak için alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Sönmez, kolesterolün çeşitli besinlerle vücuda giren ve karaciğerde üretilen yağ benzeri bir madde olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bir yapı taşı olmakla birlikte çeşitli hormonların, aynı zamanda D vitamini ve safra üretimi için de gereklidir. Hücre zarlarının inşası ve bakımı için elzem olan kolesterol iyi huylu (HDL) ve kötü huylu (LDL) olmak üzere ikiye ayrılır.
DAMAR SAĞLIĞI İÇİN BÜYÜK TEHDİT
LDL’nin yüksek düzeyde olması damar çeperinde aterom plaklarının birikmesine yol açabilir. Ateromlar hangi organın damarında birikirse o organda hastalıklar ortaya çıkacaktır. Kalbi besleyen atardamarlar tutulursa koroner arter hastalığına ve kalp krizine, beyin damarları tutulursa inmeye yol açar.”
BUNLAR VARSA LDL KOLESTEROL MUTLAKA DÜŞÜK OLMALI
Total kolesterol 200 mg/dl’nin altında, kötü huylu kolesterol 100 mg/dl altında, iyi kolesterol düzeyi ise 35 mg/dl’den yüksek olmalı. Prof. Sönmez’e göre, kan kolesterol düzeyi 200, LDL 130’un üzerinde, HDL 35’in altında ise risk yüksek anlamına geliyor. Özellikle bazı risk faktörleri LDL kolesterolün 100 mg/dl’nin altında olmasını kaçınılmaz kılıyor. Bu faktörler şu şekilde sıralanabiliyor:
• Yüksek tansiyon.
• Şeker hastalığı.
• Fiziksel aktivite azlığı.
• Sigara kullanımı.
• Ailede yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç öyküsü olması.
• Aşırı kilo.
• 40 yaş ve üzeri erkek.
• Menopoz sonrası kadın.
YÜKSEK KOLESTEROLÜN TEK SORUMLUSU YANLIŞ BESLENME DEĞİL
Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam kolesterolün dengede olması için temel kurallar arasında. Doymuş yağ içeren bütün yiyecekler kolesterol içeriyor. Bu durumda ne kadar çok hayvansal gıda alınırsa kolesterol o kadar yüksek oluyor. Ancak Prof. Sönmez, kolesterolün tek sorumlusu olarak gıdaların görülmemesi gerektiğini söylüyor. Yaşam tarzı, aşırı kilo, sigara, ailenin tıbbi geçmişi, yaş, yüksek tansiyon, diyabet, böbrek ve tiroid hastalıkları gibi bazı faktörler de yüksek kolesterol için büyük risk oluşturabiliyor. Hiçbir şekilde dışarıdan kolesterol ihtiva eden yiyecekler tüketilmese bile vücudun günlük kolesterol imalatı 5,5 gram.
KOLESTEROLÜ KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN
Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile kan yağlarında hedeflenen değerlere çoğu zaman ulaşılamayabiliyor. Bu durumda hastaya ilaç tedavisi önerildiğini dile getiren Prof. Bingür Sönmez, “Ayrıca kolesterolü normal olan hastaların da kalp krizi geçirebileceği unutulmamalıdır. Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin kılavuzlarına göre kolesterol düşüren statin türü ilaçlar sayısız faydalarının yanı sıra damar sertliğini ortaya çıkaran enflamasyonu önleyen antienflamatuar özelliğindedir. Bu sayede plak stabilizasyonu (ilerlemesinin önlenmesi) sağlandığı gibi kritik olmayan bir plağın yırtılarak ani kalp krizine neden olması da önlenir.” dedi.
"İLAÇ TEDAVİSİ TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL"
Yüksek kolesterolü olan hastaların, kolesterol düşürücü ilaç kullandıkları zaman kan kolesterol seviyeleri normale inince ilacı bırakabileceklerini düşündüklerini aktaran Sönmez, “Kolesterol düşürücü ilaç bırakıldığında ise kan yağları yine yükselir. Bu nedenle bu ilaçlar, diyabet ilaçları gibi devamlı kullanılmalıdır. Kolesterol yüksekliği tedavisi mutlaka yaşam şartlarındaki değişiklikle birlikte olmalıdır. Diyet, kolesterolden fakir beslenme, kilo verme ve egzersiz olmazsa olmaz koşullardır. Bu koşullar olmadan uygulanacak statin tedavisi iyi bir çözüm değildir.”diye konuştu.
KOLESTEROLE KARŞI 4 ÖNEMLİ İPUCU
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez’in kolesterolü normal seviyelerde tutmak için önerdiği yöntemler ise şöyle:
• "Daha az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. Alabildiğiniz en ince et dilimlerini satın alın.
• Ette gözle görülebilen tüm yağları ve tavuğun derisini ayırın.
• Şeker ve karbonhidrattan, özellikle mısır şurubu şerbeti içeren endüstriyel yiyeceklerden (sahte bal, reçel, hazır hamur işi tatlılar, bisküvi, pastane ürünü kekler, doğum günü pastaları, çikolata…) tüketmeyin.
• Çoklu veya tekli doymamış yağlar açısından zengin yağları tercih edin. Yemek pişirirken altın standart olan zeytinyağını kullanın. Makul dozda tereyağı kullanılabilir."