Yaşla birlikte cildin elastikiyetini sağlayan kollajen ve yağ dokusunun yanı sıra nem tutma kapasitesi de azalıyor. Bunun sonucunda da ciltte lekeler, kırışıklar, sarkma, matlık ve deformasyon başlıyor.
Cildi yaşlandıran en önemli çevresel faktörün zararlı güneş ışınları olduğuna dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Burçak Bozdemir Aral, yaz mevsiminde gereğinden fazla, özellikle de öğle saatlerinde güneş ışınlarına maruz kalmanın cilt sağlığı ve güzelliği açısından çok riskli olduğunu söylüyor.
Güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarının ciltte kuruluk, kırışıklık, kalıcı kahverengi lekeler, kabarık kırmızı lekeler, ton farklılıkları, çok daha önemlisi cilt kanserine yol açabildiğini aktaran Dr. Aral, cildin uzun yıllar genç ve sağlıklı kalması için yapılması gerekenleri şöyle özetliyor:
“Sadece yaz mevsiminde değil, yılın her mevsiminde, her gün güneş koruyucu krem kullanmayı ihmal etmeyin. Yazın SPF değeri 50, kışın da SPF değeri 15 ya da 30 olan ürünleri kullanmanızda fayda var. Nemlendirici ve kozmetik ürünlerin de (pudra, fondöten gibi) güneş koruyucu özelliğe sahip olanlarını tercih edin.
Sigara içmek: Güneşten sonraki en zararlı çevresel faktörlerden biri de sigara. Üstelik sigara içmek kadar sigara dumanına maruz kalmak da cildimizi olumsuz yönde etkiliyor. Sigaranın içinde bulunan nikotin cildin üst tabakasında suyun tutulumunu azaltarak kırışıkların oluşmasını tetikliyor. Ayrıca cildin bağ dokusunda yer alan kollajenin parçalanmasına sebep olarak erken yaşlanmayı da tetikliyor. Sigara içerken ve üflerken yapılan dudak büzme hareketiyle üst dudak bölgesinde kırışıklar da ortaya çıkabiliyor.
Ne yapmalı? Sigara içmeyin ve içilen ortamlardan da uzak durun. Bu tür mekanlarda bulunmak zorunda kalıyorsanız antioksidan kremler kullanarak sigaranın olumsuz etkilerini azaltmaya çalışın.
Fazla yapılan mimikler: Mimik kasları duygu ve düşüncelerimizi belirtmemizde bize yardımcı olan yüz kaslarıdır. Ancak bazı mimikleri gereğinden çok yapmamız, yani bu kasları fazla kullanmamız istenmeyen çizgilerin oluşmasına neden olabiliyor. Özellikle kaş ortasında ve göz kenarında zaman içinde giderek artan ve belirginleşen bu çizgiler bizi hem olduğumuzdan yaşlı hem de sert mizaçlı gösteriyor.
Ne yapmalı? Fazla mimik yapmaktan mümkün olduğunca kaçının. Mimik kırışıklarına yatkınlığınız varsa önlem amacıyla o bölgelere botoks yaptırabilirsiniz. Güneşe çıkarken güneş gözlüğü kullanmayı ihmal etmeyin. Görme probleminiz varsa gözlük ya da lens kullanın.
Yeterince su içmemek: Su içmek genel sağlığımızın yanı sıra cilt sağlığımız için de çok önemli. Cildimiz kirli hava, rüzgar, güneş, klima ve diğer çevresel faktörler nedeniyle zaten kuruyor. Yeteri kadar su içmediğimizde bu kuruluk daha da belirgin hale gelip ciltte kuruluğa bağlı kırışıklıklara yol açabiliyor.
Ne yapmalı? Günde yaklaşık 2,5 litre su içmeyi asla ihmal etmeyin.
Hatalı beslenmek: Hatalı beslenmek cildimizin erken yaşlanmasına neden olabiliyor. Örneğin şeker cildimizin en önemli düşmanlarından biri. Şeker molekülleri vücutta fazla miktarda olduklarında proteinin yapısını değiştiriyorlar. Bunun sonucunda cildin en önemli yapıları olan kollajen ile elastin proteinleri hasar görebiliyor. Cildin elastikliğini ve sıkılığını sağlayan bu maddelerde oluşan hasar da ciltte sarkma, kırışıklık ve deformasyonlara sebep olabiliyor.
Ne yapmalı? Sebze ve meyveden zengin, şeker ile tuzdan fakir bir beslenmeyle cildinizin sağlığını koruyabilirsiniz. Sebze ve meyvelerdeki vitamin ile mineraller cildimizin sağlıklı ve parlak görünmesini sağlayan, olmazsa olmaz besinler. Özellikle cilt yapısını düzelten, ciltteki bağ dokusunu güçlendiren A, C ve E vitamini içeren sebze ile meyveleri sofranızdan eksik etmeyin. (nar, portakal, kivi, havuç, kuruyemişler ) Ana yemeklerin yanında vitamin ve mineralden zengin yeşil salatayı da beslenmenize mutlaka ekleyin. Paketli, işlenmiş, hazır ürünler yerine taze meyveyi tercih edin. Ara öğünlerde selenyum ve çinko gibi cilt için yararlı mineralleri içeren kuruyemişler tüketin.
Yanlış ürün kullanmak: Cildin sağlıklı ve güzel görünmesini sağlayan, yaşlanma belirtilerinin daha geç ortaya çıkmasına katkıda bulunan pek çok ürün mevcut. Ancak bu ürünlerin etkili olabilmeleri için cilt tipinize uygun olanlarını seçmeniz ve doğru şekilde kullanmanız çok önemli. Aksi halde ciltte tahriş, hassasiyet, kızarıklık ve kırışıklar gibi pek çok sorun gelişebiliyor. Aynı şekilde hatalı ve kalitesiz makyaj ürünleri de cilde zarar verebiliyor, siyah nokta ile akne oluşumunu tetikleyebiliyor, kırışıklara neden olabiliyor.
Ne yapmalı? Cilt tipine uygun ürünün belirlenmesi ve bu ürünün kullanım özellikleri konusunda mutlaka yardım alınması gerekir. Cildi çok fazla kurutan, tahriş eden, hassasiyet ve kızarıklık oluşturan ürünlerden de uzak durmak gerekiyor. Günlük cilt temizliğinde ve bakımında olduğu gibi kozmetik malzemelerde de tıbbi kaynaklı ürünleri tercih etmekte fayda var. Çünkü tıbbi kozmetik ürünler diğer ürünlere göre daha az kimyasal ve parfüm içerdikleri için hassas cilt tipleri için de uygun oluyorlar. Bunların yanı sıra son kullanım tarihi geçen, paketi deforme olmuş, görüntü ya da kokusunda farklılık bulunan ürünler kesinlikle kullanılmamalı.
Makyajı temizlemeden uyumak: Makyajımızı temizlemeden uyumak cildimize yaptığımız en büyük hatalardan biri. Gün içinde cildin gözeneklerinde kir ve makyaj kalıntıları birikiyor. Eğer bunlar cilt yüzeyinden uzaklaştırılmazsa cilt gece kendini yenileyemiyor, bunun sonucunda akne ile kuruluk gibi olumsuz etkiler gelişiyor ve zamanla kırışıklar oluşuyor.
Ne yapmalı? Hangi ürünü kullanırsanız kullanın, gün boyunca cilt yüzeyinde kalan maddeleri, yatmadan önce, cildinize uygun bir temizleyici ürünle silerek ya da yıkayarak mutlaka temizlemeniz gerekir.