Bağışıklık sisteminin bazı madde ve koşullara karşı aşırı duyarlılık ve reaksiyon göstermesi olarak tanımlanabilecek alerjinin en çok etkilediği organların başında derinin geldiğini belirten Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, "Modern yaşam koşulları, kimyasalların artması, aşırı su ve temizlik alışkanlıkları da cildin kendine ait doğal koruma ve nemlendirici mekanizmalarının bozulmasına neden oluyor, alerjik hastalıkların tedavisini zorlaştırıyor" diyor.
Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk'ün verdiği bilgiye göre, ürtiker (yaygın bilinen adıyla kurdeşen), ürtikerin daha ileri şekli olan ve oldukça tehlikeli bulunan 'anjio ödem', 'kontakt dermatit" denilen temas egzaması ve çocuklarda çok rastlanan 'atopik dermatit' en sık karşılaşılan alerjik cilt hastalıkları arasında yer alıyor" dedi.
Genetik yatkınlığın alerjinin oluşmasında güçlü bir faktör olduğuna dikkat çeken Dr. Ayşe Gökçe Tümtürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Parfüm, güneş kremi, şampuan gibi bazı kozmetikler ürünler, çamaşır deterjanları gibi günlük yaşam içinde kullanılan pek çok ürün cilt alerjilerindeki tetikleyici olabiliyor.
Aynı zamanda, lastik eldiven gibi lateks içeren ev eşyaları, daha çok takı yapımında kullanılan nikel gibi bazı malzemeler de kontakt dermatite neden olabiliyor. Ağızdan alınan bazı gıdalar ya da cilt yüzeyine sürülen maddelere karşı tepki ilk kullanımda ortaya çıkmayıp, sonraki kullanımlarda da görülebiliyor. Bunların yanı sıra çok sık ve temizleyici ürünlerle cildi yıkamak, cildin kendi ürettiği doğal koruması olan nemlendirici bariyerini bozuyor."