Uzman Çavuş Ali Öztürk’ün şehit olduğunu duyunca fenalaşan yakınlarına askerler yardımcı oldu.
Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı İkipınar Köyü’nde görev yaptıkları jandarma karakoluna dönen askerlere PKK’lı teröristlerin düzenlediği saldırıda 2 astsubay ile 1 uzman çavuş şehit oldu. Öte yandan geçtiğimiz cuma günü Hakkari’de teröristlerle girilen çatışmada yaralanan bir teğmen de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Mardin’deki hain saldırı, önceki gün saat 23.40 sıralarında meydana geldi. Ömerli İlçesi’ne bağlı İkipınar Köyü Jandarma Karakolu’nda görevli Astsubay Başçavuş Erhan Gül, Astsubay Başçavuş Sadık Güllü ile Uzman Çavuş Ali Öztürk, tayinleri çıktığı için köyde bulunan bir korucunun evinde “uğurlama” yemeği yedikten sonra karakola dönerken, PKK’lı teröristlerin kurduğu pusuya düştü.
Çapraz ateşe tutulan Gaziantep’in Nurdağı İlçesi nüfusuna kayıtlı Astsubay Başçavuş Erhan Gül, Kırıkkale nüfusuna kayıtlı Astsubay Başçavuş Sadık Güllü ve Gaziantep merkez nüfusuna kayıtlı Uzman Çavuş Ali Öztürk, şehit oldu. Şehit askerlerin, 3 askerin şehit edilmesinden sonra İkipınar Köyü’ne giriş-çıkışlar yasaklandı ve köyün yaklaşık 4 kilometre dışına kontrol noktası kuran askerler, Cumhuriyet savcılığının talimatı ile kimseyi köye sokmadı. Saldırıyı yapan PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi için bölgede köy korucuların da katıldığı geniş çaplı bir operasyon başlatıldı. Şehit olan Astsubay Başçavuş Erhan Gül (Gaziantep) ve Astsubay Başçavuş Sadık Güllü (Kırıkkale) ile Uzman Çavuş Ali Öztürk’ün (Gaziantep), Diyarbakır Asker Hastanesi bahçesinde düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Basın mensuplarının alınmadığı törene, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Mardin Valisi Turhan Ayvaz, askeri ve sivil erkan katıldı.
Kurtarılamadı
Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde cuma günü yaşanan ve 2 teröristin öldürüldüğü çatışmada yaralanan teğmen tedavi gördügü GATA’da şehit düştü. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Yeşilöz Mahallesi bölgesinde çıkan çatışmada yaralanan Jandarma Teğmen Süleyman Özoğlu, tedavi gördüğü Ankara GATA Hastanes’inde yapılan müdahalelere rağmen şehit oldu. Askeri araçların geçiş güzergahına mayın döşemeye çalışan 2 teröristin etkisiz hale getirildiği çatışmada, 2 asker yaralanmıştı.
‘Vatan sağolsun, ama...’
PKK’lı teröristlerin pususunda şehit olan 3 askerden, 22 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Ali Öztürk’ün şehit düştüğü haberi, Gaziantep’teki ailesini yasa boğdu. Sağlık ekibiyle köye gelen yetkililer, 5 çocuk babası Muzaffet Öztürk ve annesi 50 yaşındaki Belkıs Öztürk’e, Ali Öztürk’ün şehadete ulaştığını söyleyip, teselli etmeye çalıştı. Baba Muzaffer ve anne Belkıs Öztürk, evlat acısıyla gözyaşı döktü.
Baba Öztürk, “Vatan sağ olsun. Ama artık devlet bu işe bir çözüm bulsun. Her gün bir ailenin ocağı sönüyor. Çaresi neyse, artık o yapılsın” dedi.
Balıkesir’e tahini çıkmıştı
Oğlu Ali Öztürk ile 2 gün önce telefonla görüştüğünü anlatan baba Öztürk, şöyle dedi:
“Ömerli’de 4 yıldır görev yapıyordu. İlk görev yeriydi. Tayini Balıkesir’e çıkmıştı. Biz de sevinmiştik. Telefonla görüştüğümüzde birbirimize hal hatır sorduk. Balıkesir’e gitmeden önce Gaziantep’e geleceğini belirtirken, ’Beni merak etmeyin, çok iyiyim’ dedi. Biz de yolunu gözlüyorduk. Ancak şehit haberi geldi” diyerek gözyaşı döktü. Aşağıyeniyapan Köyü sakinleri, şehidin evine akın etti. Köylüler, şehidin babasının evine Türk Bayrakları asarak, terörü lanetledi.
Teğmen’in ilk görev yeriydi
PKK’lı teröristler ile 22 Temmuz cuma günü girilen silahlı çatışmada ağır yaralandıktan sonra GATA’da şehit olan Jandarma Teğmen Süleyman Özoğlu’nun acı haberi Balıkesir Kayabey Mahallesi’ndeki baba ocağını yaktı.
Şemdinli’de 3 yıldan bu yana görev yapan ve 25 yaşındaki Jandarma Teğmen Özoğlu’nun cenazesi Ankara’da düzenlenen tören ardından askeri uçakla Balıkesir’e getirildi. Acısını belli etmemeye çalışan, şehit babası Mustafa Özoğlu, “Şemdinli oğlumun ilk görev yeriydi. Son günlerdeki terör olaylarındaki artış hükümetin taviz vermesinden ötürü. Hak verildikçe daha çoğunu istiyorlar” dedi.
Emekli öğretmen anne Habibe Özoğlu da şehit evladının fotoğrafına sarılıp, “Yavrum, evladım, canımın içi yavrum” diye ağıtlar yaktı. İki erkek, bir kız kardeşi bulunan ve bekar olan Şehit Jandarma Teğmen Süleyman Özoğlu’nun cenazesini, bugün Zağnospaşa Camii’nde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.
15 gün sonra emekli olacaktı
Şehit edilen 3 askerden Astsubay Kıdemli Başçavuş Sadık Güllü’nün Kırıkkale’deki baba evine ateş düştü. 15 gün sonra emekliye ayrılacak olan evli ve 2 çocuk babası oğlunun şehit düştüğü haberini alan Ali Güllü, baygınlık geçirdi.
Hastanedeki tedavinin ardından evine getirilen şehit babası Ali Güllü’yü yakınları teselli etmeye çalışırken, eşi Zeynep Güllü de acı haberi Ankara’ya tayini çıkan diğer oğlu uzman çavuş Hanifi’nin yanındayken aldı. Hemen Kırıkkale’ye dönen Zeynep Güllü’yü de yakınları teselli etmekte zorlandı.
Görevli gitmişti
İnşaatlarda çalışarak çocuklarını okuttuğunu söyleyen baba Ali Güllü, “Ben çocuklarımı tırnaklarımla kazıyarak çalışıp okuttum. Ben çocuğumu bunun için mi büyüttüm? PKK’ya lanet olsun” diyerek sürekli gözyaşı döktü.
Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Sadık Güllü’nün, Çanakkale’de görev yaptığı ve Mardin çevresini iyi bildiği için bir hafta önce görevli gönderildiği, öğretmen olan eşi Hüsniye ile oğulları 18 yaşındaki Serhat Çağrı ve 14 yaşındaki Emre’nin de Çanakkale’de kaldıkları belirtildi.
Evini taşımıştı
PKK’lı teröristlerin kurduğu pusuda şehit düşen 3 askerden, 37 yaşındaki Jandarma Astsubay Başçavuş Erhan Gül’ün Gaziantep’in Nurdağı İlçesi’nin Çakmak Köyü’ndeki ailesine sabaha karşı ulaştı. 4 çocukları olan 57 yaşındaki Beşire ve 61 yaşındaki Duran Gül çifti, eve gelen askeri heyetin verdiği acı haberle yıkıldı. Eşinin tayini çıktığı Tokat’a ev eşyasını taşıtan ve 2 gün önce 6 yaşındaki kızı Azra ile kayınpederinin evine gelen Zeynep Gül de şehit haberini alınca sinir krizi geçirdi. 17 yıldır asker olan şehit Erhan Gül’ün ailesini, yakınları teselli etmeye çalıştı.
Helallik istemişti
Oğlunu şehit veren Duran Gül, oğluyla bir yıldır görüşemediklerini, ancak sık sık telefonla konuştuklarını anlatıp, 2 gün önceki görüşmelerinde helallik istediğini, kendisinin de hakkını helal ettiğini söyledi. Duran Gül, “Tokat’a ev eşyalarını taşıttığını, birkaç günlüğüne eşini ve kızını bize gönderdiğini söyleyip, terminalde karşılamamızı söylemişti. Benden helallik istedi. Ben de ’Niye böyle konuşuyorsun oğlum, sen tedbirini al, Allah korur’ dedim. Erhan, hakkımı helal etmem için ısrar etti, üç defa helallik istedi. Üçüncüsünde hakkımı helal ettiğimi söyledim. ’İlişiğimi kesip, ben de elinizi öpmeye geleceğim’ dedi. Kendi gelemedi, şehit haberi geldi yavrumun” dedi.
