Diyarbakır'daki saldırıda 13 askerin şehit düşmesi üzerine TBMM Genel Kurulu'nda dün gergin başlayan bir toplantı yapıldı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın muhalefetin itirazları için “ne kadar çiğ ifadeler” tepkisini göstermesi gerginliğe yol açsa da verilen arada teröre karşı bir ortak bildiri hazırlanarak okundu. Ak Parti, CHP ve MHP'lilerin imzalarıyla yayınlanan bildiride, “Milli güvenliğin sağlanmasından Yüce Meclisimize karşı sorumlu olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, hukuk devleti, demokrasi ilkeleri ve insan haklarına saygı çerçevesinde terörle ve bölücü girişimlerle mücadele için seferber edeceği her adımda yanında olacağız” denildi.
Atalay da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “TSK moralsiz” eleştirisine göndermede bulunarak, “Kurumların moralinin bozulması gibi bir şey söz konusu değil. Önümüzdeki günlerde sorunun çözümüyle ilgili yine kapınızı çalacağız” dedi.
'Sözün bittiği yer'
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, TBMM Genel Kurulu'nun dünkü birleşiminin açılışında terörü kınarken şöyle konuştu:
“Terörle ülkemize zarar vermek isteyenler, bumerang misali terör silahının kendilerini de vurduklarını görmeli ve terörün acısını cüzdanlarında, banka hesaplarında, ticari karlılıklarının ötesinde yüreklerinde de hissetmelidirler. Bu acılı günde söylenecek çok sözümüz var. Bir de hayatın gerçeği var. Yapamayan konuşur... Zaman artık konuşma, söz söyleme, taziye mesajları yayınlama, 'şehidimizin kanı yerde kalmayacak, terörle mücadele azmimiz kararlıkla sürdürülecektir' deme zamanı değil. Sözün bittiği noktadayız.”
'Hiç bir ön şartımız yok'
Yakut'un ardından her 3 parti sözcüsü de söz alarak terör saldırılarını kınadı. Daha sonra kürsüye gelen Atalay, “TSK'nın moralinin bozulduğu” yönündeki siyasi söylemlerin, “terör örgütünün moralini yükseltebileceğini” savundu.
Atalay, önümüzdeki günlerde muhalefeti ziyaret edeceklerini de şöyle ifade etti: “Hiçbir ön şart getirmeden, diyeceğiz ki 'gelin Türkiye'nin bu sorunlarını çözelim. Önümüzdeki günlerde, AK Parti Hükümeti, muhalefetin kapısını çalacaktır, hazırlıklarınızı yapın. Hepimiz birlikte bunları göğüsleyelim. Burada böyle bir konuyu polemiklerle, birbirimize laf atarak yürütmemiz, parlamento için verimli değil. Böyle bir tutumla, bu konuları çözemeyiz.”
'Çiğ ifade gerilimi'
Atalay'ın çözüm yerinin TBMM olduğunu belirttiği sırada MHP'liler “Hükümet ne yaptı?” diye laf attı. Atalay'ın da “ne kadar çiğ ifadeler duyuyorum” demesi üzerine yaşanan gerginlik sırasında karşılıklı olarak laf atılırken AK Partililer sıra kapaklarına vurdu. Atalay'ın daha sonra “O ifadeyi geri alıyorum” demesi üzerine ortam sakinleşti.
Daha sonra ortak bildiri hazırlanması amacıyla yarım saatlik ara verildi. Aranın ardından Yakut, AK Parti, CHP ve MHP Grup başkanvekillerinin imzaladığı şu ortak bildiriyi okudu:
“Bölücü terör örgütünün hain saldırıları sonucu devletimizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğünü korumak için mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimizden 13 askerimiz şehit olmuştur. TBMM'nin manevi varlığının ayrılmaz parçası olan bütün şehit askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyoruz. Hiçbir güç Türkiye Devleti'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü sarsamayacaktır. Milletimizin birliğine, ülkemizin bütünlüğüne ve devletimizin tekliğine karşı girişilen siyasi ve silahlı saldırılar neticesiz kalmaya mahkûmdur. Milli güvenliğin sağlanmasından Yüce Meclisimize karşı sorumlu olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, hukuk devleti, demokrasi ilkeleri ve insan haklarına saygı çerçevesinde terörle ve bölücü girişimlerle mücadele için seferber edeceği her adımda yanında olacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelesi demokratik, meşru ve hukukidir. Milletimizden aldığımız güçle TBMM'de aşağıda imzası bulunan grupları temsilen milletvekilleri adına Yüce Türk Milletine saygı ile arz ederiz.”
