CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale ve Giresun belediyeleri arasında, "kardeş şehir protokolü" törenine katıldı.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Meydanı'ndaki törende konuşma yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“13 yılın sonunda geldiğimiz noktayı anlatayım. 6 milyon 200 bin işsizimiz var. Kriz dönemlerinde bile bu kadar işsiz olmadı.
Sanki Türkiye'de işsizlik yok, dışarıdan işçi getirecekler. Altında Başbakan ve bütün bakanların imzası var. Hani bir atasözümüz var ya; ayranı yok içmeye diye başlar. 6 milyon işsizimiz var, hala dışarıdan işçi getirecekler. 17 milyon yoksulumuz var.
Bugüne kadar her şeyi affettim, kul hakkı yiyenleri, yolsuzluk yapanları, alın teri sömürenleri affetmedim. Siyaset kavga alanı değildir. Kavgadan bıktı millet artık.
Vatandaş diyor ki; 'Sana oy vereceğim, sen ne yapacaksın, onu anlat.' Ben de onu anlatıyorum. Bu ülkeyi uçuracağım, bu ülkeyi refah ülkesi yapacağım. Yolsuzluğa, hırsızlığa izin vermeyeceğim. Sabahın altısında oğluma telefon edip, “Oğlum paraları sıfırladın mı?” demeyeceğim. Çünkü benim bakanlarımın yatak odalarında boy boy kasaları olmayacak. Evlerinde ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak. Ben kul hakkı yemeyeceğim, yedirmeyeceğim. CHP iktidarında atama bekleyen 350 bin öğretmen olmayacak.
Fiskobirlik'i kapattılar, perişan ettiler. Sözüm söz, sadece Fiskobirlik'e eski görkemli günlerine ulaştırmakla kalmayacağım, Karadeniz'de dünya fındık borsasını kuracağım. Fındık üreticisinin alın terinin birilerine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğim.
Memlekette istikrar mı kaldı, huzur mu kaldı? Sözüm söz, bütçe bütünlüğünü sağlayacağım, refahı tabana yayacağım, aç ve açıkta vatandaş bırakmayacağım.
Son zamanlarda tutturmuşlar, 'Ben mağdurum, ben mağdurum.' Efendim, 'Kefen giydik, bilmem ne olacak.' Kardeşim hiç meraklanma. Kılıçdaroğlu varken bu ülkede hiç kimse asılamaz. Eğer birisi ona tevessül ederse önce beni karşısında bulur. Her vatandaşımın düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ülkeyi savunuyorum.
Köşkünde, kaçak sarayında oturuyor. Afrika'da Asya'da, Avrupa'da geziyor, “Ben mağdurum da mağdurum” diyor. Sen mağdur değilsin, mağdur millettir.
İnancınız, kimliğiniz, yaşam tarzınız ne olursa olsun, her ortamda size saygı göstereceğiz. Manevi duygularımızı, inancınızı, siyasete alet etmeyeceğim. Size inanıyor güveniyor ve sizin için çalışıyorum.
Ben sizden, halktan birisiyim. Aristokrat ve eğitimli bir aileden gelmiyorum. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Ablam da okuma yazma bilmezdi. 7 kardeştik, üniversiteye giden sadece benim. İlk pardösüm üniversiteye gittiğim yıl oldu. Dolayısıyla açlığı, yoksulluğu bilirim. Geçimin ne kadar zor olduğunu bilirim. Vatandaşın derdini ben bilirim. Ben sizden birisiyim. Sizin için, bu ülkenin huzuru ve barışı için çalışacağım.”
