17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası AKP'ye yönelik eleştirileri sonrası disipline verilen ve ardından istifa kararı alan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Radikal gazetesine açıklamalarda bulunan Günay, AKP'nin yüzde 45 oy alacağı görüşlerine katılmadığını belirterek "Benim tahminin yüzde 45 eksi 10 . Yani yüzde 35. AKP'ye oy vermeyenler açıktan söyleyemiyorlar. Kararsızlardan yüzde 1 oy gitmez. Onlar oy vermeyecek olanlardır" dedi.
İşte Günay'ın açıklamalarından satırbaşları;
AKP'nin yüzde 45 alacağını düşünüyor musunuz?
Gidişat tehlikeli. Milletin sağduyu göstereceği, fren yapacağını düşünüyorum. Benim tahminin yüzde 45 eksi 10 . Yani yüzde 35. AKP'ye oy vermeyenler açıktan söyleyemiyorlar. Kararsızlardan yüzde 1 oy gitmez. Onlar oy vermeyecek olanlardır. Toplumsal istikrar adaletle sağlanır. Bizim insanımız otoriteyle savaşmaz ama hizaya getirir.
"BELKİ KÖKLÜ KADRO DEĞİŞİKLİĞİ OLUR"
Yüzde 40 altı bir oran çıkarsa bunun siyasi yansımaları ne olur?
O zaman AKP tabanı tepedeki oligarşik yapıya karşı parti ve ülkeyi korur. Belki köklü kadro değişikliği olur. Üç dönem şartı kalkar, Başbakan'ın ayakları suya erer, Türkiye'nin hayrına olur bunlar. AKP'yi şımartmayacak sonuç AKP'nin de Türkiye'nin de lehinedir.
"ÇANKAYA ÇANTADA KEKLİK DEĞİL"
Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı'nı garanti mi görüyorsunuz?
Yüzde 35 tabloları değiştirir. Gül yerinde kalabilir gibi görünüyor. Ancak, antidemokratikleşmeye karşı renksiz kalırsa toplumda Gezi'den bu tarafa başlayan yükselişi durur. Onun da şansı azalır. Çankaya çantada keklik değil. Tehlikeli gidişe karşı demokratik tutumu onun da geleceğini belirler. Toplum ortalaması, sağduyusu farklı siyasal kesimlerin güven duyduğu ismi çıkarır Çankaya'ya.
Ufukta yeni siyasi aktörler, arayışlar görülüyor mu?
İktidar aşağı giderken muhalefetin iktidar umudu olmazsa , diğer partilerin yıldızı parlamazsa yeni siyasi arayışlar ve aktörlerin önü açılır.
"SON 1 YIL İÇİNDE GERİYE GİDİŞ VAR"
AKP , 2007-2012 yılları arasında sizin eleştirdiğiniz kadar değişti mi?
Arada hiçbir benzerlik kalmadı. Son bir yıl içinde geri gidiş var. Aslında bunun izleri 2011' de belirmeye başlamıştı. Şimdi su yüzüne vurdu. Biz bu partiye girerken muhtıralara muhatap olmuş, Ab sürecinde kararlı adımlar atan, vesayet mekanizmasını kaldırmaya çalışan bir parti vardı. 2011'e kadar böyle gelindi. Üçüncü seçim kazanılınca Ordu, yargı kontrole alındı önyargısı oluştu. Ortaya bambaşka bir şey çıktı. İnanarak girdiğim hareketin 2014'te bu tabloyla karşı karşıya kalmasını arzu da tahmin de etmezdim.
"PARTİ İÇİNDE BASKI VAR"
Bütün eleştirileriniz 'ustalık' dönemine mi?
Ustalık dönemi tam anlamıyla bir fecaate dönüştü. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bakmayın yüksek sesle kimsenin konuşmadığına. Parti içinde baskı var, kanallar tıkanmış durumda. Hükümette bulunanlar (bakanlar) dahi "Çıraklık dönemi daha iyiydi" diyor.
"VİCDANEN TÖHMET ALTINDA KALACAKTIR"
MİT, HSYK, internet gibi son dönemdeki yasalar neyin göstergesi sizce?
Gündeme gelen yasalar panik halini gösteriyor. Bunlar AKP'nin 10 yılık iddialarına aykırı. 17 Aralık sonrası yapılan hamlelerle yargılanan insanlara da kötülük yapılıyor. O insanlar aklansalar bile bunu hak ettiklerine inanılmayacak. Vicdanen töhmet altında kalacaklar.
"ERDOĞAN LİDERLİĞİNİ PEKİŞTİRDİ"
AKP'deki 'değişim'in sebebi sizce nedir?
Danışman çevresi yanıltıyor. Başbakan'ın yakın çevresi söylemi ve eylemiyle aşağı doğru çekiyor. Başbakan doğru enforme edilmiyor. Daha nitelikli insanlarla çalışsaydı keşke. Erdoğan liderliğini pekiştirdi. Parti de bu durumdan mutlu görünüyor…
Seçim şarkısının sözlerine dikkat edin. Bundan önceki şarkılarda "AK, AK" ve "hepimiz" vurgusu vardı, şimdi "Recep Tayyip Erdoğan" deniliyor; kişiselleştirildi. Kadın, gençlik kolları genel başkanın ismini yüksek sesle söylemekten başka slogan bilmiyor. Bu durum gidişatla ilgilidir. Otoriterleşme, tahakküm görüntüsü bunlar.