CHP, MHP ve Fethullah Gülen’e ‘3 kafadarlar’ diye seslenen Erdoğan, dün gerçekleştirdiği Niğde ve Osmaniye mitinglerinde özetle şunları söyledi:
ZAVALLISIN
- “CHP’nin Genel Başkanı çıkmış, ‘AK Parti’ye oy verirseniz iki elim yakanızdadır’ diyor. Sen kimsin ya, sen kimsin? Ya sen İstanbul’da geçen seçimlerde başkan adayı idin, ikametini koyduğun Kağıthane’nin ismini bile unuttun ya. Kağıttepe diyecek kadar zavallısın ya. Ve ne oldu? O seçimde kendine bile oy kullanamadı. E şimdi yani kendi oy pusulasına oy kullanamayan adamdan bu ülkeye yönetici olur mu? Böyle bir zavallıdan bu ülkede idareci olabilir mi? Biz bunun genel müdürlüğünü de biliyoruz. Bunlar ne sandığı bulabilirler, ne milleti bulabilirler, ne de milletin yakasını bulabilirler. Tam aksine milletin elleri bunların yakasında olacak inşallah.
- Şimdi bir karar vermişler, Bitlis’te 5 parti bir olmuş. Duydunuz mu? CHP, MHP, BBP, DP, bir tane daha vardı ama. Neyse 5 tane parti. Bu 5’inin toplam oyu zaten yüzde 7. Size bir şey söyleyeyim. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Biliyorsunuz CHP ve MHP ruh ikiziydi. Şimdi bunlara bir de Pensilvanya (Fethullah Gülen) eklendi. Şimdi 3 kafadar oldular. Bunlara 3 koyun verin kaybedip gelirler. Bu 3 kafadarın zaten işleri güçleri yoktur. Şimdi kendilerini kaset işine, montaj işine verdiler.
KASET TÜCCARI
- Sabah akşam bunların gündeminde kaset var. Ağızlarında dillerinde iftira, montaj, yalan var. Biz bu davaları tek tek açacağız. Dedim ya inlerine gireceğiz inlerine. Kaçmak yok. İnşallah bu illegal kasetler, bu montajları grup salonlardan dinletenlerden tazminatları toplayacağız. Ey CHP Genel Başkanı senden olsa olsa Tahtakale’de kaset tüccarı olur. Bakın ben hakaret etmiyorum. Senden kaset tüccarı olur diyorum. Biliyorsunuz, Tahtakale bu işin yeridir.
- 1998, yine bir 17 Aralık günü. MHP’ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bu çok çok önemli, şu anda MHP milletvekili olan, hatta Meclis Başkanvekili (Meral Akşener) olan bir hanımefendi, 1998’de DYP milletvekiliydi, TBMM’de bir basın toplantısı düzenledi. Bir gazete yöneticisinin bazı bakan ve bürokratlarla yaptığı telefon konuşmalarını yayınladı. O gazete ayağa kalktı, dinlenen yazarı küplere bindi. O yazar konuşmaları yayınlayan milletvekiline tazminat davası açtı. 15 milyar lira tazminat kazandı. Faiziyle birlikte 26 milyar tazminatı Yargıtay onayladı. Şu anda işte bu dinlenen yazar, o günleri unutmuş şekilde, kasetler üzerinden bu defa bize iftira siyaseti yapıyor.
KAİNAT İMAMI PENSİLVANYA’DA
- Biz cami imamını bilirdik ama bunların imamları çıktı ortaya. Kainat imamı var Pensilvanya’da. Kıta imamları var, Türkiye imamı var. Bir de kurumların imamı var. Çok safmışız inanmışız bunlara. Peygamber efendimizi miraçtan indirip kamyona bindirdiler. Bunlar itikadi noktada da bir sapıklığın içindeler. Bunlar haşhaşi.
HANIMEFENDİ BE
- Ablalar kapınıza gelebilir. Hanımefendi be sen hangi yüzle buraya geldin ya. Başörtümü füruat olarak nitelendiren o malum zattan dolayı mı buraya geldin? Yahu biz başörtülerimizden dolayı okullarımıza gidemedik. Ak Parti iktidarı okullarımızı bize açtı be. Bu yüzden mi buraya geldin?”
