Poyrazköy davasında, aramalara katılan polis memurları "tanık" olarak dinlendi. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği görevlisi tanık Adnan Toktaş da Çubuklu İskelesi'ndeki mühimmatı çıkararak delil poşetlerine koyduğunu söyledi.
Bunun üzerine sanık emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü, "Denizde bulunan mühimmatı çıkaracak olan, yasalara göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'dır. Başkalarının çıkarması hukuksuzdur" dedi. "Denizdeki bir mühimmatın ne kadar süre içerisinde yosun tutacağı" sorusu üzerine tanık, "En az 3-4 gün içinde yosunlaşır. Çıkardığımız mühimmatlar ise yosunlaşmamıştı" yanıtını verdi. Sanık Levent Bektaş ise mühimmatların üstünde kendi isminin bulunduğunu, ancak o tarihte tutuklu olduğunu ve asıl sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
"Kafes eylem planı" ve "Amirallere suikast" iddialarına ilişkin davalarla birleştirilen "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat"la ilgili 69 sanıklı davanın dün 11. duruşması yapıldı. Mahkeme Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, duruşmada Poyrazköy'de yapılan aramalarda görev alan polis memurlarının "tanık" olarak dinleneceğini ve duruşmaya 11 Nisan Pazartesi günü devam edeceğini söyledi. Bu sırada söz alan tutuklu sanık emekli Binbaşı Bektaş ile bu davanın tutuksuz sanıkları Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar ve Feyyaz Öğütçü, 11 Nisan Pazartesi günü yapılacak duruşmada, taleplerini dile getirmek için söz hakkı istediklerini belirtti.
'Görüntü kaydı yaptık'
Sanık avukatlarından Kemal Yener Saraçoğlu da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği "Poyrazköy'de arama, el koyma kararlarının" yasalara aykırı olduğunu ve denetlenmesini istedi.
Duruşmada dinlenen dönemin Beykoz Asayiş Şube Müdürlüğü görevlisi tanık Muammer Kaçar ve dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlisi tanık Asım Bekçiler, 23 Nisan 2009 tarihinde yapılan arama çalışmalarına katıldıklarını, ancak "hava muhalefeti" nedeniyle arama yapılmadığını söyledi.
Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği görevlisi tanık Adnan Toktaş da Çubuklu İskelesi'nde bulunan mühimmatı çıkarmak için bir ekiple söz konusu bölgeye gittiklerini ve mühimmatlarla ilgili görüntü kaydı yaptıklarını söyledi. Tanık Toktaş, görüntü kayıtları ile ilgili bomba imha ekiplerin "tehlike yok" demesi üzerine denizdeki mühimmatı çıkarıp poşetleyerek bomba imha uzmanı ekiplere teslim ettiklerini belirtti. Sanık Feyyaz Öğütçü'nün, "Denizde bulunan mühimmatla ilgili, 4536 sayılı kanunun 5. maddesi gereği Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın görevli olduğunu ve komutanlığa haber vermeniz gerektiğini bilmiyor musunuz" sorusuna tanık, "Bilmiyorum" yanıtını verdi. Öğütçü de "Mühimmatı çıkaracak olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'dır. Başkalarının çıkarması hukuksuzdur" dedi.
Avukat Ülgen'in mühimmatların "Poşet içinde mi, yoksa dağınık halde mi olduğu?" sorusu üzerine tanık Toktaş, mühimmatların geniş bir alana yayılmış olduğunu, bazılarının poşet içerisinde olduğunu anlattı. "Bir mühimmat denizin içersinde ne kadar süre içerisinde yosunlaşır" sorusu üzerine tanık Toktaş, "En az 3-4 gün içerisinde yosunlaşır" yanıtını verdi. Avukat Ülgen'in "Peki bu mühimmatlarda yosun var mıydı?" sorusuna ise tanık "Yosun yoktu" dedi. Avukat Ülgen'in "Yepyeniydi yani?" demesi üzerine tanık "Bilemem" yorumunu yaptı.
'Aramalar 7 gün sürdü'
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele'de görevli komiser tanık Şefik Kasım ise Poyrazköy kazılarına katıldığını, aramanın 7 gün sürdüğünü, ancak tüm aramalara katılmadığını söyledi. Adres çalışmasının nasıl yapıldığının sorulması üzerine tanık Kasım, "Adres çalışması googleearth'den ve açık kaynaklardan yapıldı. Beykoz Tapu Müdürlüğü'nden tapu kayıtları alındı" dedi. Tanık Bektaş ise "Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na kayıtlı 'Kurs Sualtı Komutanlığı' diye bir yer yok. Bu adres Google'dan bulunamaz. Olmayan bir yeri nasıl bulabiliyorlar? Ayrıca Bedrettin Dalan'a ait çok sayıda parsel var. Ellerinde bir kıstas olmadan diğer parseli nasıl seçebiliyorlar?" dedi.
Olay tarihinde İstanbul Terörle Mücadele'de görevli tanık Şefik Kasım'a, sanık avukatı Celal Ülgen ihbar mektuplarını gönderen kişi ya da kişilerin kimliklerinin tespiti konusunda araştırma yapılıp yapılmadığını sordu. Tanık Kesim ise "İki IP adresi alındı. Mektuplarının birisinin internet cafeden diğerinin ise kablosuz bir ağ ortamından atılmış. İnternet Cafeden mektubu kimin gönderdiğini tespit edemedik. Kablosuz ağ sahibinin ise ifadesini aldık. Ancak kablosuz ağ da şifresiz olduğu için başkaları da göndermiş olabilir" diye konuştu.
Ataç ifade verecek
Duruşmada söz alan sanık avukatı İrfan Sütlüoğlu, müvekkillerinin eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Metin Ataç ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'e suikast iddiasıyla yargılandığını hatırlattı. Bununla ilgili olarak Ataç'ın avukatının kendisine ulaştığını anlatan Sütlüoğlu, Ataç'ın 11 Nisan Pazartesi günü görülecek olarak duruşmada "tanık" olarak ifade vermek istediğini belirtti. Bunun üzerine Ataç'ın tanık olarak dinlenmesine karar veren mahkeme duruşmayı 11 Nisan'a ertelendi.