info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
35.2033
Dolar Satış
:
35.2667
Euro Alış
:
36.6076
Euro Satış
:
36.6736
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Marmara`da Deprem

Marmara Denizi`nde 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi verilerine göre deprem saat 19:14`te ve yerin 8,9 km derinliğinde meydana geldi. Haberin ardından vatandaşlar internette İstanbul`da deprem mi oldu sorusuna yanıt aradı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Marmara'da 10 yıl içerisinde 7'den büyük bir deprem olabilir.

Akşam saat 19:14'te Marmara Denizi'nde 3,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

"EN KÖTÜ SENARYO 7,7"

En kötü senaryo ise 7.7, büyüklüğünde bir deprem. 7.7. büyüklüğü ne demek biliyor musunuz .Yaklaşık üç tane Kocaeli depremi aynı anda olması. Marmara'nın çevresindeki 13 il bundan etkilenebilir" dedi.

Çorlu'da düzenlenen 'Deprem ve Şehir Afetleri' konulu panele katılan Prof. Ersoy, "7.7 depreminin hakikaten dikkate alınması gerekir. Niye 7.7? Çünkü 7.7 depremini 1509 yılında yaşamışız. Biz isteriz ki, deprem dalgalarını yerin içinden geçsin gitsin, hızlı geçerse işimize gelir. Hiç tutunmaz ama gevşek sulu bir zeminde geçemez takılır o zaman dalgalar büyümeye başlar. Dalgalar büyüdükçe binaya aktardığı yükler artar ve bu da binanın daha çok sallanmasına zarar görmesine yıkılması anlamına gelir" dedi.

'MARMARA'DAKİ DEPREM MİLLİ GÜVENLİK SORUNU'

Marmara depreminin milli güvenlik sorunu olduğunu söyleyen Ersoy, "Niye Marmara'yı fazla konuşuyoruz. Çünkü 13 tane il var, toplam nüfusa baktığımız da 26 milyon yapıyor, 6 milyon konut var. Neredeyse ekonominin yüzde 50'sine katkı buradan. Dolayısıyla İstanbul insanı, Tekirdağ insanı, Anadolu insanın da daha kıymetli olduğunu söylemiyoruz. Diyoruz ki, Marmara'daki bir deprem ülkenin milli güvenlik sorunudur. Buradaki deprem bizi bağımlı hale getirebilir. Ülkemizin bağımsızlığı tehlike altına girebilir. Senaryolara göre 60 milyar dolara kadar çıkacak zararlar oluşabilir" dedi.

Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremin olacağını bildiklerini ancak ne zaman olacağını bilemedikleri ifade ederek, "Jeolojik anlamda kıtalar her renk ayrı bir kıta ve bir birilerini itiyor. Biz bunları her yıl uydudan ölçebiliyoruz. Ne kadar itiliyor ve nereler sıkışıyor gelecekte nerede deprem olacak hepsini biliyoruz. Bakın deprem nerede olacak biliyoruz. Ne büyüklükte olacağını biliyoruz. Ama zamanını bilmiyoruz, biz değil kimse bilmiyor. Dünyada depremi önceden bilme şansımız yok. Fakat potansiyel olarak nereler gerilim altında, nerelerde deprem olacak bunları biliyoruz. Marmara'da deprem olacak diyorsak bu yaklaşım genel olarak doğrudur. Tekrarlanma aralıklarını tahmin ediyoruz, geçmiş depremleri ortaya koyarak. Deprem olan yer rahatlar orada uzun süre deprem olmaz. 1999 yılında iki deprem oldu, 160 kilometre kırıldı.169 kilometre boyunca uzun süre deprem olmayacak ama her ucunda gerilim birikti. Biri Bolu Tüneli'nin içi, diğeri İzmit Körfezi'nin Hersek bölgesinin batısında bitti. Bu iki uçta müthiş bir gerilim. Çünkü bu gerilimde mesela bir kıtayı 4 metre itmişsiniz. Marmara'daki gelecek depremi öne çekiyorsunuz o gerilimle. Marmara'da beklerken, Bolu Dağı'nda büyük bir deprem olabilir. " dedi.

'BİLE BİLE GELEN BİR AFET'

İstanbul'un Kartal ilçesinde çöken binanın bile, bile gelen bir afet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Fayanslar kırılmış, bunları herkes görmüş ve bunu bir tehlike olarak görmemişler. Bu bile, bile gelen bir afet. Hiç bir ev hiçbir şekilde pat diye 5 saniye içinde yıkılmaz. Böyle bir şey yok. İnşaat mühendislerimiz daha iyi bilir yok böyle bir şey. Mutlaka bir emaresi görülür o anda ihbar edilir insanlar sokağa tahliye edilir. Ondan sonra bina yıkılırsa yıkılır. Bu şekilde olması büyük bir ihmali gösteriyor" deyi konuştu.