İzmir'in Dikili İlçesi'nde su abonelerinden 10 tona kadar ücret almadığı için yargılanan, öğrencileri belediye otobüslerinden ücretsiz yararlandıran ve halka ucuz ekmek yedirmek için fırın kuran Belediye Başkanı CHP'li Osman Özgüven, bu kez hem suyun fiyatını indirdi, hem de bedava suyu 13 tona çıkardı.
Başkan Özgüven, suyun en temel insan hakkı olduğunu, ticarileştirilmemesi gerektiğini söyledi. Özgüven, "Su parayla satılamaz. Çünkü insanın en temel ihtiyacı sudur" dedi.
Belediyenin hesaplarını incelemek için 2008 yılında ilçeye gelen Sayıştay denetçileri tarafından 10 tona kadar sudan para almadığı için hakkında soruşturma açılan, devleti zarara uğratmaktan yargılanan, iki yıl süren dava sonunda geçen yıl beraat eden Osman Özgüven, bu kez de suya değil, suyun miktarına zam yaptı. 2011 yılı başına kadar ücret almış olmak için 10 ton sudan 1 TL ücret alan Belediye Başkanı Osman Özgüven, bu su miktarını 10 tondan 13 tona çıkarttı. Ayrıca ilçedeki abonelerden ton başına alınan 1.75 TL'yi de 1.70'e düşürdü.
Suyun en temel insan hakkı olduğunu, ticarileştirilmemesi gerektiğini söyleyen Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, "Su parayla satılamaz. Çünkü insanın en temel ihtiyacı sudur. Üç gün su içmezsen ölürsün, ancak yemek yemeden yaşanır. Ben aslında suyun tamamının bedavaya verilmesinden yanayım, ancak buna kanunlar müsaade etmiyor. Bu yolla hem bu ilkemizi yerine getiriyoruz hem vatandaşın cebine yararımız dokunuyor, hem de su tasarrufunu teşvik ediyoruz. Vatandaş 13 ton kullanırsa para ödemeyecek ancak 14 ton kullanırsa tonu 1.70 TL'den para ödeyecek" dedi. Dikili'de yaklaşık 12 bin 800 su abonesi olduğunu belirten Özgüven, "2010 yılında 4 bin aboneden su parası tahsil etmemişiz. Bu aboneler suyu tasarruflu kullanmış, değerini bilmiş. Bu da ilçenin üçte biri demek. 75 bin ton suyu bedava vermişiz. Üstüne üstlük bir de su sıkıntısı çekmedik. Demek ki ciddi bir tasarruf ta yapmışız" diye konuştu.
Belediyelerin ticarethane olmadığını ifade eden Özgüven, "Sürekli suyu gündeme getiriyorlar da belediyelerin su elde etmek için kullandığı pompalardan alınan elektrik paralarını kimse gündeme getirmiyor. Dikili Belediyesi olarak su pompaları için geçen yıl 75-100 bin TL arasında elektrik parası ödedik. Asıl devletin bu parayı almaması lazım" dedi.
EKMEK FIRININI KAPATTI
Dikili halkına ucuz ve kaliteli ekmek yedirmek amacıyla bir de fırın kuran ve 50 kuruştan ekmek satan Özgüven, fırını üç ay önce kapattı. Fırını kapatmasının gerekçesi ise ilçede bulunan fırınların ekmeğin fiyatını 75 kuruştan 50 kuruşa düşürmeleri. Fırıncıların ekmek fiyatını indirmelerine çok sevindiğini anlatan Özgüven, "Benim derdim fırıncılarla rekabet etmek değil, ben ekmeğin 75 yerine 50 kuruşa satılabileceğini söyledim ve bunu da ispatladım. Yaklaşık üç aydır fırında ekmek üretmiyoruz, sadece temizliğini yapıp üretime hazır halde tutuyoruz. Fırın çalıştığında 6 kişiyle günde 6 bin ekmek üretiyorduk. Şimdi eğer fırıncılar bu fiyatı sürdürürlerse ne ala ama sürdürmezlerse fırını yeniden açıp 40 kuruştan ekmek satacağım" diye konuştu.
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, 2008 yılındaki Sayıştay denetçilerinin raporlarının ardından 10 tona kadar suyun ücretsiz verilmesi, belediye çalışanlarına su fiyatında yüzde 50 indirim yapması ve gecikme zamlarının iptal edilmesiyle devletin zarara uğratıldığı gerekçesiyle yargılanmıştı. Yaklaşık iki yıl süren davanın sonunda mahkeme Özgüven'in uygulamalarında kamu zararı söz konusu olmadığına, aksine kamu yararı gözetildiğine karar vererek beraatine hükmetmişti.