.jpg)
Heyette, tiyatro sanatçısı Ahmet Mümtaz Taylan, akademisyenler Prof. Dr. Betül Tanbay, Prof. Dr. Hale Çıracı ve İpek Akpınar, yönetmen Kutluğ Ataman, öğrenci Nil Eyüpoğlu, sanat yönetmeni Rumeysa Kiger, mimar Selva Gürdoğan, sosyal medya uzmanı Zehra Öney, öğrenci Zülfikar Kürüm ve sosyal paylaşım sitesinde Başbakan Erdoğan'a hitaben Gezi Parkı olaylarına ilişkin mektup yazan Bülent Peker de yer aldı.
Basına kapalı gerçekleşen görüşmede, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de hazır bulundu.
ORANTISIZ GÜÇ KULLANANLAR ARAŞTIRILIYOR
AK Parti Genel Merkezi'nde yapılan ve yaklaşık 4 saat 45 dakika süren görüşme sonrası bir açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik açıklamalarda bulundu. Makul ve meşru talepleri olanlara kapılarının her zaman açık olacağını dile getiren Çelik, orantısız güç kullananların araştırıldığını; bu insanların mesajının alındığını kaydetti.
REFERANDUM OLABİLİR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı heyeti ile yaptığı görüşmede Gezi Parkı'na yönelik projenin İstanbul halkına sorulabileceği, konuya ilişkin olarak İstanbul'da referandum yapılabileceği teklifini sunduğunu açıkladı. Türkiye halkından söz etmediğini, İstanbul halkıyla bir referandum yapılabileceğini dile getiren Çelik, "Olsun mu istiyorsunuz olmasın mı; yapılsın mı yapılmasın mı istiyorsunuz? İstanbul halkı hangi kararı verirse her zaman halkın kararı başımız üstünedir." diye konuştu.
EYLEM KIYAMETE KADAR SÜRMEZ
"Gezi parkında eylem yapan, orada kalan, orada nöbet tutan, yatan, kalkan, yiyip içen genç kardeşlerime seslenmek istiyorum. Orada illegal insanlar da olabilir." diyen Çelik, "Ben çevre duyarlığı olan insanlara söylüyorum. Madem ki böyle bir karar alınmıştır. Bu mesele referandum seçeneğini ilgili kurullarımıza götürülecektir. Bir an önce Gezi Parkı'nın boşaltılması gerekiyor. Günlerdir Taksim ve çevresinde esnaf çok büyük zarar görmüştür. Yapılan müdahaleler sonucunda dünya basınına yansıyan görüntüler ülkemizin imajı ile ilgili nahoş durumlar meydana getiriyor. Eğer barışsever isek lütfen çağrıma ses verin, kulak verin. Gezi Parkı'nda bu eylemin kıyamete kadar sürdürülmesi hükümet tarafından kabul edilmeyecektir. Hele hele böyle bir görüşme olduktan sonra ben Gezi Parkı'ndaki gençlerin orayı boşaltacaklarını düşünüyorum." diye konuştu.
REFERANDUM GEZİ PARKI VE TOPÇU KIŞLASI İÇİN
Bugün yapılan görüşmeye katılanların bir şeyi temsil eden, sivil toplumu temsil eden, birileri adına konuşan insanlar olmadığına dikkat çeken Çelik, homojen değil düşünceleri farklı insanlar olduğunu vurguladı. Referandumun sadece Gezi Parkı ve Topçu Kışlasıyla ilgili olduğuna dikkat çeken Çelik, Taksim Meydanı ile ilgili projenin devam ettiğini hatırlattı. Onunla ilgili bir sorun olmadığını ifade eden Çelik, yargı kararı lehte de aleyhte de çıksa böyle bir kararın düşünüldüğünü Yargı kararının herkesi bağlayacağını ve yargı kararının da yerinde durduğunu kaydetti.
SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE ÖNEMLİ ADIM
Gelen heyetin, özellikle Gezi Parkı ile ilgili olarak konuşan, temenni talep ve duygularını ifade eden heyet olduğunu anlatan Çelik, daha önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'la görüşen heyetin taleplerinin gündeme gelmediğini belirterek heyetin referandum konusunun sorunun çözümünde önemli adım olacağı kanaatinde olduğunu aktardı.
AKM ATATÜRK'ÜN ADINA YAKIŞMAYACAK BİR YER
AKM binasının tarihi bir eser, tescilli bir eser olmadığını dile getiren Çelik, "Son derece kasvetli ve Atatürk'ün adına yakışacak bir eser değildir. Buraya Taksim'e ve Atatürk'ün adına yaraşır yeni bir eser buraya yapılabilir. Muhsin Ertuğrul binası yıkılırken aynı şeyleri söyleyenler, oraya cami yapılacağını, başka şeyler yapılacağını savunanlar eseri görünce mahcup oldular. Olması gereken budur dediler. Bir insan ideolojik bir gözlük takmış ise, ona başka birşeyi kabul ettirme imkanı yoktur. Birinin siyasi ideolojik emellerini gerçekleştirmesi için bu ülkenin daha fazla vakit kaybetmesine göz yummamalıyız. Birbirimizi farklılıklarımızla sevmek en büyük ilkemiz olmalıdır." şeklinde konuştu.
TÜRKİYE DİKTATÖRLÜK OLSAYDI BU EYLEMLER YAPILAMAZDI
Hükümetin kişilerin hayatına müdahale ettiği şeklinde söylemde bulunanlar olduğunu da hatırlatan Çelik, ama asıl konuşmanın Gezi Parkı konusunda olduğunu kaydetti. Ne olması gerektiği, ne olmaması gerektiği konusunda sözlerin sonuna kadar dinlendiğini anlatan Çelik, "Birilerinin başbakanı birşeylerle itham etmesi çok büyük haksızlıktır. Kendisini ziyarete gelenleri sonuna kadar dinleyip tek tek not alan çok az lider vardır. Türkiye bir diktatörlük olmadığı için bu eylemler yapılıyor. Türkiye diktatörlük olsaydı bu eylemler yapılamazdı, yapılsa bile bunun sonucu çok farklı olurdu. İngiltere'de G8 zirvesine yönelik protestolar, ABD'de wall street eylemlerine karşı yapılanları lütfen yakından inceleyin. Bu eylemleri bitirmek istiyoruz. Kimse gaz yemesin, kimse de gaza gelmesin istiyoruz. İnsanlar birbirlerine başka gözlerle bakmasın bütün arzumuz budur." dedi.
HALKIN İSTEMEDİĞİNİ BİZ İSTEMEYİZ
Referandumun İstanbul'un bir bölümü için yoksa tamamı için mi düşünüldüğü yönündeki soruya ise Çelik, "Referandum için İstanbul'un tamamında da yapılabilir sadece ilgili ilçede yapılabilir. Referandum konusunda sınırlı bir yaklaşımda değiliz. Biz halka soru sorulmasından rahatsız değiliz. Bugüne kadar hep halka gittik ve ordan gelenler hep bizim önümüzü açmıştır. Halkın istemediğini biz istemeyiz." karşılığını verdi.
Başbakanın haftasonu yapacağı mitinglere ilişkin soruya Çelik, "AK Parti mitingleri metropol olan şehirlerde yapıldı, yapılmaya da devam ediliyor. Mitinglerin seçimle ilgisi yoktur. Mitinglerde başkasına husumet olmaz. Sessiz yığınlar seslerini ortaya koyarlar. İstanbul'daki mitinglerde yapılacaktır." diye konuştu.
ŞİDDET DURMALI SORUMLULAR ARAŞTIRILMALI
Öte yandan heyette bulunan 11 kişiden biri olan İpek Akpınar açıklama yaptı. Farklı meslek gruplarından oluşan heyetin Gezi Parkıyla ilgili deneyimlerini aktardıklarını dile getiren Akpınar, Gezi Parkı'nın park olarak kalması, şiddetin durması ve sorumlularının soruşturulmasının vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Gezi Parkının bir örnek teşkil etmesini beklediklerini ve umut ettiklerini anlatan Akpınar, kendilerinin vatandaş olarak sorumluluklarının bittiğini ifade etti. Yetkilileri ve sorumluları sağduyuya davet etti. Hükümet tarafından önerilen referandum konusuyla ilgili ise Akpınar, bugün kişisel görüşlerini ifade etmeyeceğini, yarın konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunabileceğini kaydetti.
