Almanya’da Angela Merkel’in üçüncü kez şansölye seçilmesinin ardından başlayan koalisyon görüşmelerinde muhafazakarlar ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyon şartları konusunda uzlaştı. Böylece, Hıristiyan Demokratik Birliği (CDU) ve Bavyera eyaletindeki kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) ile en büyük rakipleri olan ana muhalefetteki Sosyal Demokratlar “büyük koalisyon” kuracak.
Salı günü öğlen saat 12.00’da başlayan ve çarşamba sabah saat 05.15’te biten 17 saatlik maraton sonucu uzlaşılan koalisyon sözleşmesinde en çekişmeli konu, Türkiye kökenlileri yakından ilgilendiren “çifte vatandaşlık” oldu. Gece uzlaşılamayan konu sona bırakılırken sabah anlaşma sağlandı. Müzakerelerden SPD’nin istediği “genel çifte vatandaşlık” çıkmasa da 2000’den sonra Almanya’da doğan, yabancı kökenli ebeveynlere sahip çocukların çifte vatandaş olmasına karar verildi. Ayrıca Türklerin en çok şikayet ettiği uygulamalardan olan “opsiyon modeli” kaldırıldı. Opsiyon modeli öngörününce Türk, Sırp ve Boşnak kökenli göçmenlerin çocukları çifte vatandaş olamıyor, 23 yaşından sonra iki ülkeden birinin pasaportunu seçmek zorunda kalıyordu. SPD koalisyon için genel çifte vatandaşlık ve opsiyon modelini şart koşmuştu.
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, kurultayda “Çifte vatandaşlık olmayan bir koalisyon sözleşmesini üyelerin onayına sunmayacağım” sözünü vermişti. Koalisyon anlaşmasının en kritik maddelerinden biri olan asgari ücrette ise SPD “gecikmeli bir zafer” kazandı. SPD’nin istediği “saat başına 8.50 euro asgari ücret” 2015’ten itibaren tüm Almanya’da yasalaşacak. Ancak 2017’ye kadar düşük ücretle çalışmaya da izin verilecek.
SPD, ilk kez yapılan bir uygulama ile koalisyon sözleşmesini 460 bin üyesine sunacak. 14 Aralık’taki oylamada üyelerin onayı çıkması durumunda bakanlıklar için isimler belirlenecek. Basın toplantısı düzenleyen Merkel çifte vatandaşlıkla ilgili olarak, “Burada doğup büyüyenler için güzel bir sinyal. Biz bu gençleri istiyoruz. Onlar toplumumuzun parçası. Bu adımı atmak bizim için kolay olmadı” dedi. Merkel, Türkiye’nin AB üyelik süreci hakkındaki soru üzerine ise, Almanya’nın politikasının değişmediğini belirterek, “Türkiye ile katılım müzakereleri ucu açık şekilde devam edecek. Son yıllarda hep söylediğimiz gibi uzun bir yol var önümüzde” dedi.
