Çelik, "Milletimizin verdiği destekle devletimiz her bir vatandaşına sahip çıkacak güce sahiptir." diye konuştu.
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Video konferans ile gerçekleştirilen toplantı sonrasında AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulunuyor.
"DÜNYAYI VURAN TEHLİKELİ BİR SALGIN SÖZ KONUSU"
Çelik'in açıklamaları şöyle: Arkadaşlarımızın çeşitli temaslarında ortaya koyduğu temaslar, bir takım problemlerin çözülmeleriyle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Hepimiz için zorlu bir süreç. Dünya bir küresel afet ile karşı karşıya. Hocaların hocası Cemil Taşçıoğlu hocamız ve Feriha Öz hocamızı kaybettik. Allah'tan rahmet diliyoruz.
Afetler konusunda insanların eski bir birikimi var. Hiçbir ayrım göstermeksizin tüm dünyayı vuran tehlikeli bir salgın söz konusu. Çok tehlikeli bir salgın söz konusu. dünya nizamı üzerinde yeni düşünceler geliştirmemiz yönünde uyarılar yapıor.
Ülkemiz bu afet karşısında bütün tedbirleri yürürlüğe koyuyor. 17 yıldır sağlık alanındaki köklü dönüşümler bizi diğer ülkelere göre daha hazırlıklı hale getirmiştir. Şehir hastanelerimizin varlığı yatak kapasitesi bakımından büyük bir güvence teşkil etmektedir.
Avrupa'da ilk olarak 27 Ocak'ta Fransa'da tespit edildi.
"ÜLKEMİZ DE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE MÜCADELE EDİYOR"
Şubat ayının 3. haftasından itibaren İran ve İtalya'da hızla yayıldı. 11 Mart’ta DSÖ pandemi ilan etti. Şimdi vaka sayısı 1 milyonu ölü sayısı 50 bini geçmiş durumdadır.
Ülkemiz de güçlü bir şekilde mücadele ediyor.Vatandaşlarımızın hayatından daha kıymetli bir şey yoktur. Türkiye süreci baştan itibaren ciddiye almıştır. Daha dünya salgını ciddiye almazken, Türkiye Ocak ayından bu operasyon merkezi kurmuştur. 10 Ocak'ta bir Bilim Kurulu oluşturmuştur.
20 Ocak'tan itibaren Çin olmak üzere tüm yolculara taramadan geçirilmeye başlandı.
"EN KATI TEDBİRLER UYGULAMAYA KONULDU"
1 Şubat'ta Vukan'daki vatandaşlar askeri uçakla ülkemize getirildi.
29 Şubat’ta da İtalya ile tüm yolcu trafiği durduruldu. Umre’den gelen vatandaşlara karantina uygulanmaya başlandı.
Maalesef 10 Mart'ta ülkemizde ilk vaka görüldü.
12 Mart'ta tedbirler paketi ile bir üst basamağa geçiliş oldu.
Ülkemizde vaka sayısı 5'e çıktığında derhal 9 Avrupa ülkesi ile havayolu ulaşımı durduruldu.
Sürecin şeffaf yürütülmediğine dair pek çok eleştiri, son derece spekülatif bir şekilde yürürlüğe koyulmaya çalışılıyor.
Koca koca bazı siyasi parti temsilcileri spekülasyon yaymaya çalışıyor.
Okulların tatili, uzaktan eğitime geçilmesi, spor müsabakaların seyircisiz hale getirilmesi, Liselere giriş ve üniversitelere giriş sınavları gözden geçirildi.
Kışlalardaki askerlerin tüm çarşı izinleri durduruldu.
13 Mart’ta umrede dönen vatandaşlarımız karantinaya alınmış oldu. Piknik alanları ormanlar yasaklandı.
İllerde pandemi kurullarını kurulması önemlidir.
"YIKIM SİYASETİNİ ZAMANI DEĞİL"
Dünyadaki ülkelerden en erken şekilde en katı tedbirler uygulamaya konuldu.
Yıkım siyasetinin zamanı değil. Gördüğümüz şu vardır ortaya koyduğumuz tedbirler hiçbir şekilde bizi bu felaketin arkasından koşmak gibi bir duruma düşürmedi.
Tedbirler hayatın akışını felç etmeden alındı. Belli bir denge içinde götürülüyor.
Ekonomik hayatın olumsuz etkilenmemek için pek çok tedbir alındı.
Ortaya konana çalışmalar neticesinde bütün sivil unsurlar da seferber olmuştur.
100 milyarlık kaynak seti ilk etkileri göğüslemek için önemli olmuştur.
Dünyada kimse bu afetin ne kadar süreceğini bilmiyor.
"VATANDAŞIMIZ FIRSATÇILARI İHBAR ETMELİDİRLER"
Tedbirlere ne kadar uyulursa bunu sona erdirme zamanı o kadar kısalıyor.
Fırsatçılık yapanlara karşı katı tedbirler alındı.
Vatandaşımız fırsatçıları ihbar etmelidirler.
Dünyada kimse bu afetin ne kadar süreceğini bilmiyor.
Büyüklerimize karşı incitici davranışlar gördük. İçişleri bakanlığımız derhal tedbirleri aldı gereğini yaptı.
Milli dayanışma kampanyası söz konusu oldu.
Devlet zaaf içindedir devlet vatandaştan para topluyor diye bir propagandayı görüyoruz.
Milletimizin verdiği destekle devletimiz her bir vatandaşına sahip çıkacak güce sahiptir.
Başka ülkeler Erasmus öğrencilerini getiremezken devletimiz uçak göndererek bu çocuklar yurda getirmiştir.
Vatandaşlarımızın birbiriyle dayanışması devlette zaaf olduğunu göstermez.
Büyük dediğimiz ülkeler başka ülkenin insani yardım malzemesine el koyuyor.
Hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçildi. Normal eğitime dönüldüğü takdirde bile bu kapasitemiz güçlendirilecek.
"İTALYA VE İSPANYA'YA YAPILAN YARDIMLAR BİLE ELEŞTİRİ KONUSU OLDU"
Bu işte uzman isimler bu salgının dünyada tek bir ülkenin sağlık sisteminin güçlü olmasıyla çözülemeyeceğini söylüyorlar. Bütün dünya sağlık sistemi güçlü olmalı.
Fakir ülkelere yapılacak yardımın da ulusal mücadelenin bir parçası olacağını söylüyorlar.
Maalesef İtalya ve İspanya’ya gönderdiğimiz yardımlar bile eleştiri konusu oldu.
Neden orada cumhurbaşkanlığı amblemi var diye bir yaklaşıma giriyorlar. O amblem Türkiye devletini temsil eder. Her zaman ülkemizin yardımı olarak kayda geçecektir.
"TEDBİRLERİ ALMAYI BİR TRAVMAYA DÖNÜŞTÜRMEMEK LAZIM"
Bir şikayet var. Medya çok önemli. Yayınlarla vatandaşlarımızı bilgilendirmeye çalışıyorlar.
Fakat son zamanlardaki yayınlarda bilim adamlarının kendi aralarındaki teknik konuların vatandaşın gündemine getirildiğini görüyoruz.
Zaman zaman tartışma programlarının ancak uzmanları ilgilendiren teknik tartışmalara döndüğünü görüyoruz.
Bilim adamlarımız için bunlar önemlidir. Ama bu uzmanların ya da profesyonellerin kendi gündeminin vatandaşın gündemi olmadığını anlamak gerekiyor. Bunun tedirginliği artırıcı bir duruma neden olduğunu görüyoruz.
Vatandaşımızda travma yaratacak bir yaklaşım gösterilmemesi gerekir.
Tedbirleri almayı bir travmaya dönüştürmemek lazım.
Tedbirlerimizi rasyonel şekilde alacağız umudu da yüksek tutacağız. Aşırı sağ yükselirken devletler içlerine kapanırken bir kere daha insani, değerlerin ne kadar önemli olduğu görülmüştür.
Bütün bu günler bilim adamlarımızın büyük gayretleriyle onların rehberliği ile hükümetimizin tedbirlerine uyarak birbirimize daha çok sarılarak umudu ayakta tutarak atlatılacaktır.
Bu günler de geçecek inşallah.
