30 yıldır Adnan Oktar'ın arkadaş grubu içindeydi. Galatasaray Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler'i bitirdi, siyasi tarih üzerine yüksek lisans yaptı. Adnan Oktar'ın sağ kolu olarak gösteriliyor, onun yerine birçok konferansta yer alıyordu. Tarkan Yavaş'ın, Adnan Oktar'ın tüm sırlarına vakıf olduğu anlatılırdı.
Oktar'ın kedicikleri ile program yaptığı A9 kanalında da etkin bir isimdi. Haftalık olarak 'Gündem Analiz' isimli programı hazırlıyordu. Örgütte de çok önemli bir konumu olduğu ifade ediliyordu. Didem Ürer villadaki işleri takip ederken, Tarkan Yavaş'ın sorumluluk alanı 'dışarısı'ydı. Adnan Oktar örgütüne yönelik 11 Temmuz 2018'deki büyük operasyonda gözaltına alınanlar arasında yoktu.
Firariydi, ama sürekli sosyal medyadan videolar paylaşıyordu.
Emniyet güçleri, kaçtığının ikinci günü nerede olabileceğine ilişkin bir bölge saptadı.
Gaziosmanpaşa'da olabilirdi, ancak net bir adrese ulaşılamadı...
Polisler, videoları tekrar tekrar izlerken bir perde dikkat çekti. Perdecilerin yoğun olduğu Unkapanı'na gittiler. Görüntüdeki perdeyle ilgili sorular sormaya başladılar: Kim üretiyor, İstanbul'da kimler satıyor, perde yeni sezon mu eski mi?
Düz bir perde olsa çok yere satılmış olabilirdi, ancak bu çok giden bir desen değildi. Önce toptancisina, oradan dağıtımcısına ulaşıldı. Son altı ay içinde nerelere perde gönderildiğini öğrendiler. Takip sonunda ulaşılan bir satıcı, Gaziosmanpaşa'da bir adrese bu perdeyi taktığını söyledi. Büyük bir siteydi. Daireyi hatırlamıyordu. İstihbarat çalışmasıyla sitede Tarkan Yavaş'ın bulunduğu daire de tespit edildi. Mali Şube Müdürü Furkan Sezer ve ekibi bir ay boyunca iz peşinde koştu. 10 Ekim'de yakalandığında Tarkan Yavaş yine o perdenin önündeydi. Yerini saklamak için kapalı tuttuğu perde yüzünden yakayı ele vermişti...
EVİN ÜZERİNDE ÜÇ GÜN DROEN UÇURULDU
Adnan Oktar'a büyük operasyondan önce televizyonda kendisiyle ilgili bir haber çıktı. Mali Şube Müdürü televizyonu seyrediyordu. Yardımcısını aradı, "Bizim şubede hiç Adnan Oktar ile ilgili evrak var mı" diye sordu. 2016'da bir ihbar vardı. Soruşturma açılmış ama devam edilmemişti. Adnan Oktar ve ekibi bunun basit bir ihbar olduğunu biliyorlar ve önemsemiyorlardı. Polis bir manevra yaptı, "Yeni bir soruşturma almayalım, 103113 numaralı eski dosyadan devam edelim" dedi, 2016 tarihli dosya raftan indirildi. Konu İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'a intikal ettirildi, Çalışkan, "Konuyu araştırın, suç varsa çekinmeden gereğini yapalım" talimatını verdi. Polis operasyondan önce bölgeyi iyi analiz etmek açısından üç gün boyunca Kandilli'deki 100 odalı evin üzerinde drone uçurdu. O günlerde çekilen görüntülerde Adnan Hoca'nın ve 'kedicik' olarak bilinen kızların kaldıkları tespit edildi.
Yine operasyondan önce, örgütten ayrılanların anlattıklarıyla televizyon kanalı A9'un krokilerini çizdiler. Burada kamera bulunan yerler mavi, silah olan yerler kırmızı noktayla işaretlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Hasan Yılmaz ve Mali Şube Müdürü Furkan Sezen çalışmasını tamamladı, tarihi belirledi, operasyon başladı. Ancak operasyon çok gizli yürütüldü.
