Transatlantik Ekonomi Konsey’de her iki taraftan dış ticaret yetkililerinin yanı sıra yenilikçi girişimler konusunda çalışan bilim ajansları temsilcileri, yasal düzenlemeler ve standartlarla ilgili yetkililer katıldı. AB ve ABD arasındaki Transatlantik Ekonomi Konsey’de aşağıdaki konular ele alınıyor ve işbirliği geliştiriliyor: Ortak standartların geliştirilmesi, test süreçleri ve mekanizmalarının oluşturulması; Elektrikli taşıt araçlarının ve yedek parçalarının AB ve ABD’de kullanılabilir olması; Elektrikli taşıt araçlarını besleyecek elektrik gücü tedarikini sağlayan altyapının AB ve ABD menşeli araçlara uygun olması; Sağlık sektörüne destek veren bilgi işlem sektöründe istihdamı güçlendirmek amaçlı ortak eğitim programı geliştirilmesi; Biyo tabanlı ürünlerin kullanımında sürdürülebilirliği sağlamak amaçlı yenilikçilik çalışmalarının hızlanmasına destek verilmesi. Bu konulara ek olarak Transatlantik Ekonomi Konsey’de kritik hammaddelere erişimin güvence altına alınması ve bu hammaddelerin “sorumlu” kullanımına yönelik yaklaşımlar konusunda düzenli görüşmeler gerçekleştiriliyor. KOBİ’lerin ihracatlarını artırmaları için fırsatların belirlenmesi de Transatlantik Ekonomi Konsey kapsamında ele alınan konular arasında bulunmaktadır. Transatlantik Ekonomi Konsey AB ve ABD arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması müzakerelerine paralel bir süreç olarak ilerlemeye devam etmektedir.
AB – İran - AB üye ülkeleri Almanya, Fransa ve İngiltere’nin yanı sıra ABD, Rusya ve Çin (E3+3) ile İran arasında sürdürülen nükleer görüşmeler çerçevesinde taraflar 22 Şubat, Pazar günü Cenevre’de bir araya geldi. Çok taraflı görüşme öncesi ABD ve İran ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Taraflar arasında olası bir anlaşmanın genel çerçevesinin Mart ayında belirlenmesi hedefleniyor. Ancak müzakerelerin zorlu ve uzun bir süreç olacağı belirtiliyor. E3+3 ve İran temsilcileri arasındaki toplantının başkanlığı AB Dış Faaliyetler Dairesi Direktörü Helga Schmid tarafından yürütüldü. Schmid, ABD ve İran arasındaki ikili görüşmelere de gözlemci olarak katıldı.
AB Kurumları - AB üye ülkeleri Savunma Bakanları gayri resmi toplantısı Letonya AB Dönem Başkanlığı çerçevesinde 18 Şubat’ta Riga’da gerçekleşti. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini’nin de katıldığı toplantı Haziran 2015’de gerçekleşecek savunma ve güvenlik konusunun ele alınacağı AB Konseyi toplantısına hazırlık amacını taşıyordu. Savunma Bakanları AB Konseyi toplantısında AB liderlerinin Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin üzerinde ihtiyaç duyulan değişikliklerin yapılması için süreci başlatması gerektiğini değerlendirdi. Mogherini toplantı öncesinde gerçekleştirdiği basın açıklamasında AB’nin doğu ve güney sınırlarında yaşanan güvenlik tehdidi ışığında toplantının özel bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. - 3 – Toplantıda AB’nin karşılaştığı güvenlik tehdidi karması, AB’nin güvenlik krizlerinde hızlı müdahale edebilme kapasitesi ve güvenlik sorunlarını ele almada AB stratejik iletişiminin anahtar rolü görüşüldü. Ayrıca savunma sanayinin rolü de ele alındı.
- Ekonomik ve Mali İşler Konseyi17 Şubat’ta toplandı. Yatırım Planı kapsamında oluşturulması önerilen Stratejik Yatırımlar için Avrupa Fonu (European Fund for Strategic Investments – EFSI) ana gündem maddeleri arasındaydı. Yatırım Planı’nın AB içerisinde 315 milyar € ek yatırım sağlaması öngörülüyor. AB Dönem- Başkanlığı temsilcileri planın ana finansman aracı EFSI’ye işlerlik kazandırılması için AB Komisyonu tarafından sunulan yasa tasarısı üzerinde Mart 2015’te gerçekleşecek Konsey toplantısında uzlaşma sağlanmasının planlandığını teyit etti. Bakanlar ayrıca AB’nin yıllık politika gözetim süreci olan Avrupa Sömestri çerçevesinde büyüme potansiyeli ve makroekonomik dengesizlikleri ele aldılar. Temmuz 2015’te yayımlanacak üye ülkelere özel öneriler kapsamında değerlendirme ve kararlar görüşüldü. Ek olarak Avrupa Parlamentosu ile başlatılacak olan müzakereler öncesi AB 2016 bütçesi kapsamında belirlenen öncelikler üzerine uzlaşı sağlandı. Ayrıca Yunanistan, Portekiz, G.Kıbrıs ve Ukrayna gibi ülkelerin özel durumları da değerlendirildi.
Euro Alanı - 19 Euro Alanı üye ülkesinin Maliye Bakanları 20 Şubat’ta Yunanistan’ın kurtarma programının uzatılmasına yönelik talebini kabul etti. Karar uyarınca Şubat 2015’te tamamlanması gereken program, dört ay süreyle uzatıldı. Karar Yunanistan’dan mevduat çıkışlarını takiben bankacılık sisteminin olası çöküşü riskinin değerlendirildiği bir dönemde alındı. Yunan Hükümeti’nin önümüzdeki dört ay içerisinde uygulamayı planladığı ekonomik reformlar listesini Euro Alanı’na iletmesi gerekiyor. Euro Alanı liderlerinin ise kurtarma programının uzatılması kararını bugün (23 Şubat, Pazartesi) onaylaması gerekiyor. Hollanda Maliye Bakanı ve Euro Grup Başkanı Jeroen Dijsselbloem bu kararın Euro Alanı üyeleri ve Yunanistan arasında güvenin yeniden inşa edilmesine yönelik bir ilk adım olduğunu belirtti. Dijsselbloem ve Varoufakis anlaşma kapsamında Yunanistan Hükümeti’nin tek taraflı bir karar almaması ve ekonomik reformların uygulamasında geriye dönüş yaşanmaması yönünde uzlaşı sağlandığını onayladı. Hükümet’in büyük ortağı Syriza’nın Euro Alanı’na yönelik üç ana seçim sözü vardı: Kredilerin mevcut şartların değiştirilmemesi halinde uzatılmaması, Troika (AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu) gözlemcilerinin Yunanistan’daki faaliyetlerine son vermesi, Ülkenin kendi bütçesini özgürce belirleyebilmesi. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Euro Alanı toplantısının sonuçları bu taleplerle uyum içerisinde olmadığı için söz konusu anlaşmanın seçmen tarafından “geri adım” olarak yorumlanabileceği değerlendiriliyor. - Alman Der Spiegel dergisi Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkililerinin Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan çıkışına yönelik hazırlık yaptığını iddia eden bir makale yayımladı. Habere göre AMB yetkilileri Yunanistan’ın sermaye kontrolü uygulamasını talep ediyor. AMB verilerine göre Yunanistan’da her gün 1 milyar Euro’dan fazla mevduat çıkışı yaşanıyor. Der Spiegel “Grexit” olarak adlandırılan Yunanistan’ın Euro Alanı’ndan çıkma olasılığının Uluslararası Para Fonu tarafından Euro Alanı için üstesinden gelinebilecek bir durum olarak değerlendirdiğini belirtiyor
. Öte yandan Grexit’in - 4 – Yunanistan üzerindeki maliyetinin daha yüksek olacağı ve ülkenin ekonomik reformlarda geri adımlar atma riski ile karşılaşacağı öngörülüyor. Der Spiegel haberin kaynağının AMB yetkilileri olduğunu belirtiyor
Şiddet İçeren Aşırılıkla Mücadele - AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini 19 Şubat’ta Washington’da gerçekleşen Şiddet İçeren Aşırılıkla Mücadele Zirvesi’nde AB’yi temsil etti. Mogherini konuşmasında Brüksel, Paris ve Kopenhag’da gerçekleşen saldırıları hatırlatarak, şiddet içeren aşırılık ve terörle mücadelenin küresel ittifak gerektirdiğini belirtti. İnançlar arası diyalogun önemine vurgu yapan Mogherini, “önleme” çalışmalarının şiddet içeren mücadeleye yönelik AB stratejisinin ana unsuru olduğunu belirtti. Gençler arasında açık görüşlülük ve toleransın desteklenmesi için eğitimin önemine dikkat çeken Mogherini, AB Eğitim Bakanlarının Fransa Hükümeti ve AB’nin ortak girişimi ile 17 Mart’ta Paris’te gerçekleşecek toplantıda AB genelinde aşırılıkla mücadele için eğitim alanında alınacak tedbirlere odaklanılacağını kaydetti. Mogherini konuşmasını AB’nin uluslararası girişimlere katılımı, eğitim alanında sürdürdüğü çalışmalar, çatışma ve kriz bölgelerinde yürüttüğü faaliyetlere örnekler vererek tamamladı. Mogherini Washington ziyareti sırasında ayrıca AB, Birleşmiş Milletler, ABD ve Mısır temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıya katıldı. Toplantıda Libya’daki durum ele alındı.
AB 2020 Stratejisi - Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Avrupa 2020 Stratejisi’nin değerlendirme sürecinin tamamlanarak etkin uygulamaya geçiş için vizyona ve siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. AB düzeyindeki çalışmalarda topluluk yönteminin ön planda olması, üye ülkeler düzeyinde ise Hükümetlerin sivil toplum örgütleriyle birlikte gerekli politikaların uygulanması için çalışması gerektiği kaydedildi. Topluluk yöntemi 1992 yılında kabul edilen Maastricht Anlaşması çerçevesinde belirlenen üç ayaklı kurumsal yapının ilkini oluşturuyor. Topluluk yöntemi girişimde bulunma hakkının AB Komisyonu’nun tekelinde olması, AB Konseyi’nde nitelikli çoğunluğa dayalı oylama sisteminin kullanılması, yasama süreçlerinde Avrupa Parlamentosu’nun aktif rol üstlenmesi gibi unsurları içeriyor. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin 505. Genel Kurul toplantısında Avrupa 2020 Stratejisi’nin yanı sıra Yatırım Planı ve AB bütçesi konuları da ele alındı. Toplantıda Brüksel’de faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Bruegel’in Direktörü Guntram Wolff konuşma yaparak, AB genelinde rekabetçilik çerçevesinin uygulanması çağrısında bulundu. Yatırım Planı kapsamında kamu başlığının bulunmamasını eleştiren Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi üyeleri, sosyal ekonominin desteklenmesinin Avrupa ekonomisi için önemine tekrar dikkat çekti. Bütçe konsolidasyonu desteklenmekle birlikte kamu yatırımı ve özel yatırımlar olmadan ekonomik büyüme sağlanamayacağı vurgulandı. Mali kriz dönemlerinde dahi eğitim, araştırma, yenilikçilik ve sürdürülebilir yatırımdan kesinti yapılamayacağı belirtildi. Bu bağlamda altı çizilen diğer noktalar şöyle: AB bütçesi ve ulusal düzeyde reform programları arasındaki bağlantının güçlendirilmesi, Avrupa Sömestri kapsamında rekabetçilik vurgusunun artırılması ve bağlayıcı takvimler belirlenmesi gibi yöntemlerle üye ülkelerin önerileri etkin şekilde uygulamasının teşvik edilmesi, Mali bütünleşmenin derinleştirilmesi, Dolandırıcılık ve vergi kaçakçılığıyla mücadele alanında çalışmaların yoğunlaştırılması.
Enerji - Fransa ve İspanya arasında elektrik bağlantısını sağlayacak olan Santa Llogaia – Baixas yüksek - 5 – gerilim elektrik hattının açılışı yapıldı. Yüksek gerilim elektrik hattı 65 km uzunluğunda ve Pirene dağlarını geçerek Fransa’daki Baixas ve İspanya’daki Alto Ampurdan bölgelerini birbirine bağlıyor. İberya bölgesini Avrupa enerji pazarına bağlayacak olan proje toplam 700 milyon €’ya mal oldu; bunun 255 milyon €’su Avrupa Enerji Programı’ndan karşılandı.
Vergi - AB Komisyonu, vergi ödemekten kaçınma ve AB hükümetlerinin işletmelere ödeyecekleri vergileri planlayabilmelerine izin veren uygulamalarına yönelik çalışmasının sonuçlarını AB Komisyonu üyeleriyle paylaştı. AB Komisyonu üyeleri AB genelinde vergilendirmenin daha saydam ve adil olması hedefiyle hazırlanan çalışma üzerinde ilk değerlendirmelerini gerçekleştirdi ve Mart ayı içerisinde “vergilerde saydamlık” yasa paketinin sunulmasına onay verdi. Komiserler vergi kaçaklarıyla mücadele konusunda öncelikli olarak kurumsal vergilerde saydamlığın artırılması ve işletmelerin kar getiren faaliyetlerini gerçekleştirdikleri yerde vergilendirilmeleri konusunda görüş birliğine ulaştı. AB Komisyonu üye ülkeler arası otomatik bilgi değişimine vergi kararlarını da dâhil etmek üzere önümüzdeki ay içinde yeni bir yasa taslağı sunacak. Mevcut durumda AB ülkeleri kurumsal vergi rejimleri kapsamındaki yasal kararları hakkında çok az bilgi paylaşıyor. Bu da vergi makamlarının bir şirketin asıl ekonomi faaliyetlerini nerede gerçekleştirdiğini anlamasını ve dolayısıyla da vergi kurallarını adil bir şekilde uygulamalarını güçleştiriyor. Bunun sonucunda da özellikle çok uluslu şirketler kar transferi işlemleri sayesinde toplam vergi ödemelerini düşürmeye çalışıyor. Komisyon’un Mart ayında yayımlayacağı öneride vergi işlemlerinde saydamlık sağlanması için kapsamlı bir kurallar listesi yer alması bekleniyor. Yaz ayları içinde de AB Komisyonu ikinci bir yasa paketi hazırlayarak, vergi kaçaklarının önlenmesi için G20 ve OECD kapsamında bir girişim başlatacak. Juncker Komisyonu göreve başlarken ortaya çıkan vergi skandalları üzerine vergi kaçaklarıyla mücadeleyi öncelikli politika alanları arasına aldığını duyurmuştu.
Tüketicinin Korunması - AB Komisyonu ve gıda dışındaki konular hakkında görüş veren Sağlık ve Çevre Riskleri Bilim Komisyonu oyuncaklarda Krom 6 bileşeni maddelerin bulunmasına ilişkin karar ve kararını destekleyen bilimsel belgeleri açıkladı. Krom 6 bileşiklerinin içeriklerinde bulundukları oyuncaklar aracılığıyla ağız yoluyla vücuda alımının kansere yol açma potansiyelini değerlendiren Komisyonun bulguları aşağıda yer almaktadır. Sağlık ve Çevre Riskleri Bilim Komisyonu oluşturduğu görüşünde, oyuncaklarda hâlihazırda mevcut geçiş dozlarının azalan miktarlara doğru yeniden gözden geçirilmesi ve daha düşük değerlere dayandırılması gerektiğini belirtmektedir. Yürürlükteki “Oyuncaklar Yönetmeliği” yaklaşımı kullanılarak ve 2008 tarihli ABD Ulusal Toksikoloji Programı verilerine göre göreceli güvenli doz olan 0.0002 µg/kg bw/d değerlendirildiğinde Sağlık ve Çevre Riskleri Bilim Komisyonu Krom 6 bileşeni için kazıyarak silinen oyuncaklarda 0.0094 mg/kg; kuru (toz ya da katlanabilir) oyuncak malzemelerinde 0.0008 mg/kg; sıvı ya da yapışkan oyuncak malzemelerinde ise 0.0002 mg/kg migrasyon limitlerini öneriyor. Komisyon’un önerisinde çocukların krom 6 bileşenine maruz kalma limitlerini içme suları, hava ya da diğer kaynaklar yoluyla doldurmuş olabilecekleri nedeniyle mevcut en iyi teknolojiler kullanılarak oyuncaklar yoluyla ek olarak krom 6 bileşenlerine maruz kalmalarının önlenmesi gerektiği vurgulanıyor. AB Komisyonu bu konuyla ilgili kamuoyu danışma sürecini Haziran-Temmuz 2014 döneminde gerçekleştirmiş; kamu sağlığı kurumu, oyuncak sektöründen özel şirketler ve uluslararası örgütlerin de aralarında yer aldığı on üç paydaş konu hakkında yazılı görüşlerini iletmişti.
Yatırımlar - Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Yönetim Kurulu’nun 18 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda alınan karara göre Yatırım Planı içerisinde oluşturulacak Stratejik Yatırımlar için Avrupa Fonu (European Fund for Strategic Investments – EFSI) kapsamında desteklenmesi öngörülen KOBİ ve orta ölçekli sermaye şirketlerinin projelerine ön finansman yaz aylarından önce sağlanabilecek. AYB Yönetim Kurulu 28 AB üye ülkesi tarafından belirlenen Bakanlardan (çoğunlukla Maliye Bakanları) oluşuyor. Ocak ayında kamuoyuna sunulan EFSI Yasa tasarısının, AB kurumları arasındaki müzakereleri takiben en geç Temmuz 2015’te onaylanması planlanıyor. Böylece en geç Eylül 2015’te fona işlerlik kazandırılması hedefleniyor. Ancak EFSI’nin Avrupa Yatırım Fonu kapsamında yerel ve bölgesel yönetimler aracılığıyla KOBİ’lere ve orta ölçekli sermaye şirketlerine ulaştırılacak bölümü ile ilgili alınan ön finansman kararıyla, KOBİ’lere destek EFSI’ye işlerlik kazandırılıncaya kadar AYB bünyesinde Avrupa Yatırım Fonu (AYF) aracılığıyla sağlanacak. Desteklenmesi planlanan yüksek riskli alt yapı projelerine de benzer bir ön finansman olanağının yaratılacağı, ancak sürecin KOBİ’lerle başlayacağı belirtiliyor. Yatırım Planı’nın tam olarak işlerlik kazanması için önümüzdeki dönemde atılması gereken adımlar şöyle: AB kurumları arasında EFSI üzerine müzakerelerin tamamlanması, Yatırım Planı çerçevesinde yatırımcılara saydam bilgi iletilmesi amacıyla proje stoğunun ve Avrupa Yatırım Danışma Merkezi’nin oluşturulması, Yatırımların önünde yasal düzenlemelerden kaynaklanan engellerin ortadan kaldırılması ve Tek Pazar’ın tam olarak işlemesinin sağlanması hedefi kapsamında özellikle KOBİ’lerin finansmana erişimini iyileştirmek için Sermaye Piyasaları Birliği üzerine danışma sürecinin tamamlanması. TÜSİAD’ın üye olduğu BUSINESSEUROPE ve TÜRKONFED’in üye olduğu Avrupa Esnaf, Sanatkar ve KOBİ Birliği (UEAPME) dâhil olmak üzere iş dünyası temsil kuruluşları Yatırım Planı’na destek veriyor. BUSINESSEUROPE fonun yanı sıra yatırımların önünde yasal düzenlemelerden kaynaklanan engellerin kaldırılması çalışmalarına hız verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. UEAPME fonun KOBİ’lerin finansmanına destek verme hedefini memnuniyetle karşılarken, Yatırım Planı kapsamında öngörülen KOBİ desteğinin çözümün ancak bir parçasını oluşturabileceğini vurguluyor.
Ekonomi - AB Komisyonu Avrupa Sermaye Piyasaları Birliği’nin kuruluş çalışmalarına ışık tutmak amacıyla üç ay sürecek bir kamuoyu ve paydaşlara danışma süreci başlattı. AB Komisyonu bu girişimiyle İşletmelerin finansman ihtiyaçlarını sermaye piyasalarından karşılayabilmelerini güçleştiren koşulların bir değerlendirmesini yaparak, bunların ortadan kaldırılması sayesinde bankalara bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Hâlihazırda Avrupa Birliği genelinde işletmeler finansman ihtiyaçlarını karşılamak konusunda ağırlıklı olarak bankalara başvuruyor. Dünyanın diğer bölgelerinde ise risk sermayesi, girişim sermayesi ve diğer sermaye piyasası araçları, işletmeleri potansiyel yatırımcılarla bir araya getirerek daha fazla finansman seçeneği sağlıyor. AB Komisyonu’nun başlattığı danışma süreci ile yeni faaliyete başlayan şirketlerin yanı sıra büyük şirketlerin de banka dışı finansman kaynaklarına erişimin kolaylaştırılmasını hedefleyen eylem planına şekil verilecek. AB Komisyonu’nun danışma süreci 13 Mayıs’ta sona erecek. 2019 sonuna kadar tamamlanması hedeflenen Sermaye Piyasaları Birliği ile şu hedeflere ulaşılması - amaçlanıyor:
