Tarabya'daki Huber Köşkü'nde saat 15.10'da başlayan toplantı 4 saat sürdü. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
HASTA SAYIMIZ DÜŞÜYOR
Ramazanı şerifinizi bir kez daha tebrik ediyorum. Dünyanın tamamiyle birlikte ülkemizi de etkileyen salgında önemli bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Türkiye salgınla mücadelesini 4 ana hedef etrafında yürütmüştür.
Türkiye, hamdolsun milleti ve devletiyle örnek bir mücadele ortaya koymuştur. Hastalığın tedavisi konusunda kendi uygulamalarımızı geliştirdik. Yeni hasta sayımız artık binli rakamlarla ifade edilir hale geldi. Hasta sayımız düşüyor. Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor
Salgının ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren tüm adımları bilinçli bir şekilde attık. Bilim Kurulu tavsiyeleriyle her türlü tedbirlerimizi aldık.
Önemli bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Türkiye devleti ve milletiyle örnek bir mücadele ortaya koymuştur. Hem ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk hem de hastalığın yayılma hızının önünü geçtik. Yeni hasta sayımız artık binli hastalarla ifade edilir hale geldi.
Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor. Doktoruyla, hemşiresiyle, tüm sağlık çalışanlarımızın gayretleri neticesinde hastanemizde vicdanları kanatan hiçbir görüntü yaşanmadı.
200 MİLYARLIK DESTEK
Tüm adımları bilinçli, kararlı ve zamanlı bir şekilde attık. Sağlık Bakanlığımız bünyesinde oluşturduğumuz bilim kurulunun tavsiyeleri ışığında her türlü tedbiri aldık. Alınan tedbirlerden etkilenenler için destek programları hazırladık. Tutarı 200 milyar lirayı aştı. Sosyal yardımlardan yararlanma hakkı olanlara ilave nakdi yardımlar yaptık.
Başlattığımız Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasına 1 milyar 910 milyon lirayı buldu. Kampanyamız devam etmektedir.
57 ÜLKEYE YARDIM ETTİK
Kurduğumuz hava yolu köprüleriyle 65 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. 16 Nisan'dan beri vatanlarına kavuşturduğumuz kişi sayısı 29 bini buldu. Bu vatandaşlarımızı karantinada tuttuktan sonra evlerine göndererek hastalık taşınması riskinin önüne geçtik.
57 ayrı ülkeye yardım yaptık, destek verdik. Son olarak Somali'ye diğer tıbbi malzemelerin yanı sıra kendi üretimimiz olan solunum cihazlarını da hibe ettik. Bu cihazlar Somali'nin ilk solunum cihazları olarak devreye girdi. ABD başta olmak üzere, pek çok ülkeye malzemeleri gönderdik, gönderiyoruz. İlaç ve aşı geliştirme çabalarını sürdürüyoruz. Bugün koronavirüs küresel mukabele uluslararası taahhüt etkinliğine katılarak bu konudaki görüşlerimizi ve destek beyanlarımızı dünya ile paylaştık.
83 MİLYON VATANDAŞIMIZA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM
Hastalığın ağır etkilerinin görüldüğü 65 yaş üstü ile 20 yaş altına getirdiğimiz sokağa çıkma sınırlaması salgının yayılmasını ciddi oranda engelledi. Büyükşehirlerimiz ile Zonguldak ilimizde hafta sonları ve resmi tatillerde uyguladığımız sokağa çıkma sınırlandırmasının da salgınla mücadeleye büyük faydasının olduğunu biliyoruz. Hepsi de sağlık bakanlığımız bünyesindeki bilim kurulu ile aldığımız bu tedbirler sayesinde işte bugünlere geldik. 83 milyon vatandaşımızın her birine mücadeleye destek, gösterdikleri sabır için yine şahsım ve kabinem adına şükranlarımı sunuyorum.
NORMAL HAYATI DÖNMEYİ KADEME KADEME BAŞLATACAĞIZ
İnşallah bu gayretlerimizin karşılığını önümüzdeki dönemde hep birlikte alacağız. Tedbirlerin önemli bir kısmında 1,5 ayı geride bıraktık. Okuluna gidemeyen öğrencilerimizin, esnafımızın, işçimizin, gençlerimizin ve yaşlılarımızın hayatını sınırlandırmak zorunda kalan tüm insanlarımızın eski günlerini özlediklerini biliyoruz. Elbette normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde hiçbir şey tam manasıyla eskiden bildiğimiz düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir. Hastalığın daha ne kadar süreci, ilaçların bireylerin ne zaman kullanılacağı belli değildir. Normale döneceğiz ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir. Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman tam olarak açılacağı halen belirsizliktir. Küresel ekonomik sarsıntının karşımıza nasıl bir tablo ortaya çıkartacağı meçhuldur.
NORMALLEŞME PLANI HAZIRLADIK
Önümüzdeki süreci dinamik şekilde yürüteceğiz. Cumhurbaşkanı yardımcımızın koordinasyonunda, tüm bakanlıklarımızın katılımıyla bir normalleşme planı hazırladık. Açıklayacağım plan halkımızın beklentileri ve bakanlıklarımzın çalışmalarıyla sağlık Bakanlığımız ve bilim kurulunun görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim bir anda Mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Biraz sonra sizlerle paylaşacağım normalleşme planıyla, sadece vatandaşlarımızın günlük hayatlarını en iyi seviyeye getirmeye hedefliyoruz.
MAYIS AYI NORMALLEŞME PLANI
Aziz milletim; sınırlandırmaların kademeli şekilde esnetilmesiyle ilgili düzenlemeleri genel olarak Mayıs Haziran Temmuz aylarına yayarak yapıyoruz. Fiziki mesafenin korunmasının, maske kullanımına devam edilmesinin bu sürecin vazgeçilmez şartları olduğunu altınıt ekrar çiziyorum. Mayıs ayı normalleşme planını paylaşmak istiyorum.
Sağlık Bakanlığımız ülkemizdeki tüm sektörlerde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin dökümanlar hazırlayarak kurumlara göndermeye başladı. Tüm kurumlar ve işletmeler, faaliyetlerini bu rehbere göre yürütecek.
İlk müjdemiz; 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba ilk etapta sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve dört saat süreyle yürüme measfesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı da 10 Mayıs Pazar günü saat 11,00 - 15,00 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz. 20 yaş altı için de bu esnemeyi iki grup halinde uygulayacağız.
ŞEHİRLER ARASI SINIRLANDIRMASINI 7 İLİMİZ İÇİN BİTİRİYORUZ
0,14 yaş grubu hafta içinde 13 Mayıs çarşamba günü, yine 11 - 15 saatleri arasında yürüme mesafesiyle dışarı çıkarılabilecek. 15 - 20 yaş ise, 15 Mayıs cuma günü yine aynı şartlar ve saatlerde dışarı çıkabilecektir. Sonraki haftalarda da aynı uygulamayı devam ettireceğiz. Dolayısıyla bu hafta sonu da sokağa çıkma sınırlaması uygulamamızı sürdürüyoruz. halen 31 ilde uygulanan şehirler arası giriş çıkış sınırlandırmasını ilk etapta bu geceden itibaren 7 ilimiz için bitiriyoruz.
BERBERLER 11 MAYIS'TA AÇILIYOR
Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla'dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacak, gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır. İstanbul, Ankara, İzmir'deki ticari taksiler için tek çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz. Berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek.
Bugüne kadar piyasada satışına izin vermediğimiz cerrahi maske ve bez maske satışına halkımızın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planlıyoruz. Bir üst fiyat belirleyeceğiz.
Askerlik terhis işlemleri 31 Mayıs'ta başlayacak. MSB'nin atama, görevlendirme ve personel temin faaliyetleri 1 Haziran'da, celp işlemleri 5 Haziran'da bedelli askerlik işlemleri ise 20 Haziran'da başlayacak. Salgın hastanelerinin sayıları 1 Haziran'dan itibaren azaltılarak bu kuruluşların hasta kabulüne ve normal işleyişe başlamaları sağlanacaktır.
SINAV TARİHLERİ BELLİ OLDU
Yüksek Öğretim Kurumları sınavı 27 - 28 Haziran'da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran'da, Askeri Öğrenci Sınavı 14 Haziran'da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran'da akademik takvime dönebilecekler. Adliyeler ara verilen duruşma, keşif, yargı süreci, icra iflas takiplerinin durdurulması uygulamaları 15 Haziran'da sona erecek.
Sağlık Bakanlığının ve bilim kurulumuzun görüşlerine uygun şekilde hazırlamış olduğumuz normalleşme planını dinamik bir şekilde uygulayacağız. Gelişmelere göre bazı tarihlerin öne alınması, bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Şayet Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı rehberlerdeki kurallara riayeti en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha hızlı olacaktır. Kurallara uyulmaması ve salgının yeniden yayılması halinde çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda olabiliriz. Dünyada yeniden hastalığın pençesine düşen ülke örnekleri vardır. İnşallah biz böyle bir duruma düşmeyeceğiz. Biz salgınla mücadele için bilim insanlarımızın söylediği her tedbiri harfiyen yerine getirmek suretiyle Allah'ın bir kaderinden bir diğer kaderine sığınacağız.
DARBE, CUNTA ÖZLEMİYLE YANIP TUTUŞUYORLAR
Sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyet hala vesayet, darbe, cunta özlemiyle yanıp tutuşuyor. CHP yöneticilerinin sadece son bir haftaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortadaki tablo bize bunu söylüyor. Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler 15 Temmuz'da milletten aldığı derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz. Sürekli yanlış söylemlerle insanlar haksız itham edilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları pervasızca ve yol açtığı sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanları da aynı yöntemi kullanıyor. Hal böyle olunca yardımcılarına, il başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz.
TÜRK MİLLETİ SİZİ O SANDIKTAN ÇIKARTMAZ
Biz kadınları ve gençleri, siyasi karar alma mekanizmalarında daha etkin şekilde yer almaya devam ederken bu tür kötü örneklerin gayretimizi sekte vurmasına asla müsaade edemeyiz. CHP yöneticileriyle aynı zihniyetin medyadaki mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın. Türk milleti sizi ne o sandıktan çıkartır ne de sırtınızı yaslamaya çalıştığınız darbecilere meydanı bırakır. Çünkü siz kesinlikle milli değilsiniz. Yerliliğiniz de tartışılır. Siz bu halkın inancına, tarihine, kültürüne saygılı değilsiniz.
Çünkü siz bu ülkede ne kadar bozguncu, ne kadar sapkın, ne kadar azgın varsa hep onlarla birlikte oldunuz. Asla milletin safında yer almadınız. Çünkü siz; mitolojideki sadece düşmanlıktan korkudan acıdan beslenen yaratıklar gibisiniz. Ne bu ülkeye ne bu millete dokunan en küçük faydanız olmadığı gibi verdiğiniz zararların haddi hesabı yok. Deprem olur; bina yıkıntılarının altında kalan sayısını çok göstermek için canhıraş şekilde uğraşırsınız. Ekonomimize saldırı olur; siz oradan siyasi rant peşinde koşarsınız.
Darbe girişimi olur; milletimiz tankların karşısına dikilirlen siz balkonlardan alkışlar televizyon başında kahvenizi yudumlarsınız. Sınırlarımıza yapılan tacizleri önlemek için harekatlar düzenleriz; siz eli kanlı diktatörlerin savunucusu olarak karşımızda yer alırsınız.
Salgın olur; siz hasta sayısının vefat sayısının gizlendiği, malzeme bulunamadığı yalanıyla ortaya gezersiniz.
Buna karşılık ülkemizin ve milletimizin hayrına olan hiçbir meselede ne işin ucundan tuttuğunuz ne de tek kelime ettiğiniz duyulmuştur.